FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 28 Temmuz 2020 892 Görüntüleme

KÖY YOLLARINDA

Acı çekmiştik; her gün 2 saat yürüyerek aşağıdaki Çatak Koyağı mahallesinde yer alan okula gidiyorduk. Kış günlerinde her dereden geçerken sular çoğalıyor, zaman zaman da okula gidemiyorduk. Yağmur altında, rüzgarda, selli dereler aşıp okula ulaşmak. Bir sınıfta 105 öğrenci, bir öğretmen. Öğretmen birinci sınıflara ders verirken, 5 sınıf öğrencileri onlara bakıp gülümsüyorlar. Yol uzun, zor. Kızları okula göndermiyorlar.
Aradan 15 yıl geçmiş, Korucuk ya da Kırtıl köyü okula kavuşuyor. Malzeme devletten, ustalık ve işçilik köyden. Bir okul yapılmış, bir derslik, bir müdür odası.
Köy yollarındayız. Devletin halka yaklaşımını göreceğiz. Soğuk bir hava var. Hafiften bir kar serpintisi var. Yıllarca devlet yardımcı görmemiş, yardım eli uzatılmamış bir köye doğru gidiyoruz. Şimdi yollar onarılmış, aman konuklar rahatça gelsinler.
Köyün karşısına gelince köy evleri çıkıyor karşımıza. Bir iki dönemeç, sonra köy evleri başlıyor. Taştan duvarlar örülmüş, üstü toprak dam. Evlerin önünde boy boy odunlar dizilmiş. Yarı bırakılmışlık simgesi göze çarpıyor. Okula doğru gidiyoruz. 1959- 1960 yıllarında su arkı yapmışlar. Köyde yol olmadığından kumları 4 km. yoldan heybeler ile katır, eşeğe yükleyip getirmişler. Köyün çeşmesi. İki küçük bir büyük borulardan akıyor. Zahire tasının altı çıkarılmış, oraya takılmış, su oradan akıyor. Yanında bakır tas konmuş. Küçük su musluğundan alıp, içiyorlar. Kovalar büyük gözden doluyor. Dere üstüne tahta köşk yapmışlar. Öğrenciler okula giderken köprü olarak da kullanıyorlar.
Okulun önünde 32 kişilik öğrenci grubu sıra ile dizilmişler. Öğrencilerin yanında üç etek allı- yeşilli zubun giymiş kadınlar yer alıyor.
İçel Valisi Bayram Turan Çetin soruyor:
“Bu köye hiç vali geldi mi?”
“Görmedik efendim.”
“Devleti temsilen buradayım. İsmimi gelecek sefer isterim.”
“İsmini söylemediniz ki!”
“Öğrenirsiniz.”
“Okulunuz yapılmış güzel. Öğretmene lojman gerekir. Onu da yapalım. Ama biz devlet olarak malzemesini verelim. Biraz da ustalık parası versek yapar mısınız?”
“Yaparız, bu okulu da zaten öyle yaptık. Temeli attık. Baktık devlet kum, çimento, demir göndermiş. Hep birlikte el ele verdik, bitirdik.”
“Kim yaptı?”
“Bizim ustamız var. Zeynel Gündoğdu. Aha u adam. Adam gibi adam. Önce kendi evini elden geçirdi, öğretmen geldi, okulu açtık. Valim, biz okula susadık biliyor musunuz? Çocuklarımız şu aşağıda 10 km.lik yola gitti, geldi, kızlarımızı okutamadık. Bak hele şu gençlere, kızlar kocaman kocaman, geçen yıl başladılar.”
“O zaman anlaşıldı. Sizler öğretmen lojmanını da yapacaksınız. Kum, çimento, demir gelecek.”
“Yaparız, töbe olsun yaparız.”
İki sınıflı bir okul yapılmış. İçeri giriyoruz. Vali, kaymakam Ahmet Önal, daire amirleri ve konuklar oturuyorlar.
Okul korosu yöresel türkülerden oluşan bir konser verdiler. Ardından 12-13 yaşlarında öğrenciler yöresel giysileri ile mengi oyunları sundular. Arından baş bağılı, zubunlu kadınlar çıktılar, onlar da mengi oynadılar.
İçel Valisi Bayram Turan Çetin, köylülerin dertlerini dinledi. Yanında bulunan daire amirleri, il genel meclisi üyelerinin de görüşlerini alarak ne yapılacağını halkın içinde belirtiyor. Köylülere müjde veriyor:
“Biz vilayet olarak Adalet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokratik Partili il genel meclisi arkadaşlarımız ile birlikte yola koyulduk. Particilik zihniyeti yerine çalışmayı kendimize prensip edindik. Bundan sonra uzak yakın demeden program dahilinde köylere hizmet götüreceğiz.
Devlet halka inecek. Halkın devlete olan bağlığı, güveni artacak. Milli heyecan, cumhuriyete bağlılık. Devlet ile halk ortaklaşa hizmet etmeye başladı mı? Yapılanlar sağlam olur. Korunur, sahip çıkılır. Ben tabandan, alt yapıdan başlayan kalkınmayla uygarlığa kavuşacağımıza inanıyorum. Bu nedenle içiniz rahat olsun.”
Köylülerle kadın, erkek tek tek konuştu. Onların dertlerini dinledi. Onları not ettirdi.
Yolunuzu 1975 yılı programına alınacağı belirtildi.
Biz araçlara bindik, giderken, o mahzun mahzun gözler baka kaldılar. Hep birlikte el salladılar. Koro halinde:
“Gene gelin, beklerik” dediler.
Kırtıl, Çatakkoyağı, Tokmar üzerinden Boğsak’a ulaştık. Orada yeni yapılan okulun açılışı yapıldı.
Üçüncü durağımız Gülümpaşalı Köyü. Tek dershanelik okula ilave sınıflar yapılmış. Burada da devlet, köylü işbirliği yapılmış. Proje aynı, ek olarak okul bahçesine bir de Atatürk büstü ve havuz yer alıyor. Okulun kenarı ağaçlar dikilerek çevrilmiş.
Açılış konuşmasını Okul Müdürü ve muhtar yapıyor. Muhtar Vali’den, elektrik, narenciye bölgesi olan bahçe kenarlarında yer alan yolların asfaltlanmasını, köye kadrolu bir imam atanmasını talep etti.
Gülümpaşalı köyünden bahçe yollarından, Kurtuluş Köyüne geçtik. Burada narenciye bahçeleri yanında yer alan yolların asfaltlandığını gördük. Yeni yapılan okul önünde öğrenciler, halk bizi karşıladı. Okulun açılışı yapıldı. Eski okul bahçesinde yemekler hazırlanmış. Gelen konuklara ikram ettiler.
Okulun açılışında okul müdürü, eski ve yeni köy muhtarı konuşma yaptılar. Eski köy muhtarı Yusuf Köroğlu:
“Köyümüzden bir öğretmen olan yok. İstiyorum ki, köyden çıkan öğretmen olsun, savcı, hakim ille de bir vali olsun. Ama bunun için köye öğretmen tayini yapılsın.”
Vali Bayram Turan Çetin:
“Duydunuz değil mi? Yolları asfalt olmuş, okulları yapılmış. Muhtarım öğretmen istiyor. Ne duruyoruz ki, biz de öğretmen atayalım. Düz ovada, öğretmene ev de verirler. Bakınız bu gün beş okul açılışı yaptık. İhale etseydik, bir okul yapacaktık. Köylü- devlet işbirliği ile o paraya beş okul yaptık. Hep birlikte yaptık. Öğretmen de tayin ederiz.”
Zaman darlığı nedeni ile fazla konuşma yapılmadı. Beş okul aynı planda yapılmıştı. Hepsinde malzeme devletten, ustalık, işçilik köylülerce karşılanmıştı. Emeği geçtiği için köylüler sahip çıkacaklar, çocuklarını seve seve okula göndereceklerdi.
Ne diyelim okular hayırlı olsun. Bu okullardan, öğretmen, savcı, hakim, vali çıksın. Dileriz İçel Valisi gittiği yerlerde onu tanırlar. Onu hep anarlar.
14 OCAK 1974

Tema Tasarım | Osgaka.com