FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 6 Ekim 2020 541 Görüntüleme

ÖĞRENME SERÜVENİNDE BİREYİN ROLÜ

Öğrenme serüveni; daha anne rahmine yerleşince başlar insanlar için bir taraftan dünyaya gelmek için hazırlanırken bebekler annesinin karnında, bir taraftan da dünyada kullanabileceği tüm fonksiyonlarını tamamlamaya çalışır. Bu süreçte kuşkusuz en önemli destekçisi annesidir. Anne ve babadan aldığı genetik kodlarının yanı sıra annenin her davranışı bebeklerin gelişimi için önemli birer hamledir. Annenin duygu durumları, yedikleri içtikleri, hareketleri, düşünceleri hepsi bebeğin dünyaya hazırlık aşamasında önemli birer tuğla görevindedir. Annelerin hamilelikleri sırasında bebeklerinin gelecekte sahip olacağı öğrenme kabiliyetleri başta olmak üzere tüm gelişimleri ile ne kadar yakından ilişkili olduklarının farkında olarak, bilinçli ve pozitif davranışlar göstermeleri önemlidir.
Beynin en hızlı geliştiği dönemler anne karnından başlayarak yaşamın ilk üç yılı olduğunu da göz önünde bulundurursak durumun ciddiyetini daha iyi kavrayabiliriz.
“İnsan yaşamının ilk üç yılında beyindeki hücreler arasında trilyonlarca bağlantı kurulmaktadır. Kurulan bu bağlantılar çevreye ve kullanıma bağlı olarak kuvvetlenir ya da kaybedilirler.” (1)
“Beynin yapısı ve gelişimi üç ögeye bağlıdır: genetik, çevre ve deneyim. Genetik plan beyin gelişimi için gerekli temel plandır, sinir hücrelerinin temel özelliklerini ve bağlantı için gerekli temel kuralları belirler. İçinde yetiştiği çevrenin ise beynin gelişimindeki önemi büyüktür. Sadece anne karnından başlayan sağlıklı bir çevre, beynin tüm potansiyeliyle gelişmesini sağlar. Sağlıklı ve uyaran deneyimler de aynı şekilde genetik yapının tüm potansiyeline ulaşmasını sağlar.” (2)
Sağlam temellerle dünyaya gelen ve sağlıklı çevre koşullarında büyüyen bireyler hayatları boyunca daha başarılı ve mutludurlar.
Bireyler yaşamın ilk yıllarında aşırı meraklıdırlar ve bu merak onlarda öğrenmeyi tetikleyen en önemli unsurlardan birisidir. Ayrıca da kişilerde merak uyandırmak ve farklı deneyimler sunmak her zaman öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir etkendir.
“Çocuğun beyin gelişimi çocuğun geleceğinin anahtarıdır, ona dokunmak, konuşmak, şarkı söylemek, kitap okumak beynin gelişmesine yardımcı olur.” (3)
Hayatın her anında ve ömür boyu öğrenme insanlar için devam eden bir süreçtir. Bu süreçte birey öğrenmeye ne kadar istekli olursa ve dikkatini verirse o kadar hızlı öğrenir. Öğrenmek aslında sadece bilgiye ulaşmak mıdır? Hayatı devam ettirebilmek için her türlü duygu, davranış ve tutumların kalıcı olarak kazanılmasıdır öğrenmek aslında. Küçük yaşlarda davranış olarak daha çok karşımıza çıksa da ilerleyen yaşlarda artarak ve değişerek sürekli devam eder.
Ama nedense bizler çocuklarda sadece akademik açıdan öğrenme bekliyoruz ve hep en başarılı olsun istiyoruz. Oysaki çocukların; nerede nasıl konuşacağını, doğru beslenmeyi, bilgiye ulaşmayı, zamanı verimli kullanmayı, öz denetimi, saygıyı, giyim kuşamla ilgili davranışları da öğrenmesi gerekiyor üstelik de doğrusunu! (Toplumda kabul edilebilir davranışlar)
Bilgiye ulaşmak ve akademik öğrenmeler doğru yöntem ve tekniklerle çok daha kolay gerçekleşen kavramlardır aslında.
Zaten insan beyni sürekli öğrenme eğilimindedir ve sürekli kayıt halindedir. Bilgiler önce beyinde kısa süreli bellek dediğimiz bölümde toplanır, tekrar edilerek uzun süreli belleğe aktarılır ve kalıcı hale gelir. Doğal olarak da kişi en çok ne ile meşgulse onu öğrenir. O nedenle hayatınızda önem arz eden şeyleri tekrar etmekte fayda var. Gereksiz insanlar ve gereksiz bilgilerle beyni meşgul etmemek lazım. Ataların bir sözü vardır bir şeyi kırk kez söylersen olur diye, işte bu söz tam da bu durum için söylenmiştir aslında. Unutmayınız; beyin sürekli kayıt halinde olduğundan ve sık tekrarlanan bilgileri öğrenmeye dönüştürdüğünden aman DİKKAT! Çocuklarınıza karşı ağzınızdan çıkan her kelimeyi özenle seçin lütfen. Çocuğunuzun ne olmasını ve nasıl olmasını istiyorsanız onu tekrarlayın. Şöyle bir kulak kabarttığımızda etrafa, anne babaların dilinde hep aynı söylem: Bizim çocuğun okuması anlaması iyi de, matematiği hiç anlamıyor… Bizim çocuk pırasa yemez, bizim çocuk biz söylemeden ders çalışmaz, ödevlerini zamanında yapmaz… Eee çocuğa zaten bir kimlik vermiş anne baba, çocuk neden bunu değiştirmek için uğraş versin ki, herkes bu durumu kabullenmiş, söylense de kızsa da işler yürüyüp gidiyor zaten.
İnsan beyni öğrenmeye ve bilgiyi tutmaya bu kadar istekliyken ve bize sormadan sürekli kaydedip gerekli (sık tekrarlanan) bilgileri tutup, gereksiz olanları temizliyorken, sınırsız bilgiyi kaydetme özelliğine sahipken, nerede yanlış yapıyor insanlar? Normal zekâya sahip herkes öğrenmeyi çok rahat gerçekleştirilebilecekken neden yıllarca sınavlara giren ama kazanamayan, sürekli ders çalışan ama anlamayan, sözel bilgileri bir şekilde az çok öğrenirken sayılar ve matematikle bir türlü barışamayan çocuklar her geçen gün artıyor?
Bu durumda;
ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK; atılması gereken ilk adımdır aslında.
Peki nasıl?
“Bir varlık olarak insanın yani bireyin öğrenme yeteneği ve düzeyi, yaşına, zekâsına, içinde bulunduğu ortama ve uyarılmışlık düzeyine bağlı olarak değişir .(yılmaz,2009,s.179;alıntı, Özbek, 2005, 71–72). Bu unsurların yeterli seviyede olması durumunda öğrenmenin hızı artacak, dolayısıyla birey daha çabuk öğrenecektir.” (4)
“Öğrenmenin amacı, kişiye, konuya ve koşullara bağlı olarak değişir.” (5)
“Birey genel olarak, gereksinimlerini karşılamak, etkinliğini ve verimliliğini arttırmak, koşullara daha iyi uyum sağlamak, belirsizliği yenmek ve tahmin edebilmek, rekabet edebilmek, sorumluluğunu ve ödevlerini yerine getirebilmek vs. gibi amaçlarla öğrenme çabası içine girmektedir.” (6)
Bireyin öğrenmeyi öğrenmesi için yapabileceği bazı küçük çalışmaları sıralayacak olursak;
Öncelikli olarak kişinin kendi kapasitesinin ve beynin fonksiyonlarının farkında olması gerekir. Kendisine inanması ve başarıya odaklanması gerekli. Dikkatini toplamalı ve öğrenmeye istekli olması gerekir. Bilgileri harmanlayıp, gözden geçirip, eleyerek gerekli olanlara odaklanmak bir nevi bilgileri kodlamak şart. Bilgileri ezberlemek yerine yaparak yaşayarak deneyimlemek diğer önemli bir adım. Öğrendiklerimizi bir başkasına anlatmak da pekiştirmek ve eksiklerimizi görmek adına çok önemli. Bilgileri belirli aralıklarla tekrar yapmak ta unutmayı önler ve gereklidir. Düzenli ve dengeli beslenmek, yeteri kadar su tüketmek, düzenli uyku da öğrenmeyi öğrenirken gerekli adımlardan.
Ebeveynlere de bunları çocuklarıyla beraber deneyimlemek, onları doğru şekilde yönlendirmek ve mutlaka olumlu söylemler kullanarak motivasyonlarını yüksek tutmak kalıyor.
En güzel öğrenme deneyimlerini evlatlarınızla tecrübe edebilmeniz ve öğrenmeyi çocuklarınıza doğru bir şekilde öğretebilmeniz ümidiyle.
Bilgi her yerde öğrenmek insanın kendi elinde. Doğru yöntemlerle öğrenmeyi öğrenmiş, bilgiyi en doğru zamanda, doğru şekilde kullanan ülkemin geleceği genç beyinlerin ebeveynleri olma gururunu yaşamanız dileğiyle…

(1) (Akdağ, 2015, s.99; alıntı, Wortock, 2002).
(2) (Akdağ, 2015, s.99; alıntı, National Scientific Council on the Developing Child, 2007).
(3) (Akdağ, 2015, s.98; alıntı, Shore, 1997; Siegel, 1999).
(4) (Yılmaz, 2009, s.179)
(5) (Yılmaz, 2009, s.186; alıntı, Yıldırım, 2004, 10).
(6) (Yılmaz, 2009, s.186)

Tema Tasarım | Osgaka.com