Bir zamanlar Erdemli’de Alata Ziraat Okulu vardı. Yöre çocukları oraya gider 3 sene okur, ziraat teknisyeni olarak çalışmaya başlardı. Sanırım Antalya Aksu’da da böyle bir okul vardı. Buradan Ziraat Fakültesine gidenler başarılı mühendis olurdu.
Bir karar alındı okul Ankara Yenimahalle’ye taşındı. Bizim köyden çocuklar gittiler oraya. Ali Rıza, Fadime, Zülfikar, Ali. Birer ziraat teknisyeni oldular. Sonra okuyup mühendis de oldular.
Okul Ankara’ya taşınınca Araştırma Enstitüsü olarak tohum, fide konusunda çevreye ve ülkeye büyük katkı sundu. Bir ara buraya Mühendislik Fakültesi kurulması planlandı. Ama Adana’da saha tatbiki olmayan bir yere yapıldı.
Gün geldi, göze battı, dediler; özelleştirip, satalım. Hani yaptığı işi kıskananlar vardı. Cumhuriyet değerleri gibi ortadan kaldırılması lazımdı. İsrail’i talip oldu. Ama bir şey oldu. Ali Er gibi bir Yörük çocuğu çıktı, karşı durdu. 20 sene vekilliği döneminde mücadele etti. Alata Araştırma Enstitüsü ayakta durmaya devam ediyor.
Sahi Alata yalnız bir çiftlik mi? Hayır orası bir üretim okulu. Orada çalışanlar mesai dışında köylerine gittiler; dağı taşı kazıyıp, ağaç diktiler, seralar yaptılar. Çiçek yetiştirdiler. Bir şey daha yaptılar; Toroslardan çıkan Aksufat suyunun büyük bir bölümünü Erdemli kırsalına akıttılar. İşte Mebus Ali Er burada da büyük kahramandı.
1990’lı yıllarda SHP, DYP hükümeti döneminde bir gün baktık Silifke Kaymakamının tayini çıktı. Sorduk, soruşturduk; Silifkelilerin haberi yok. Kaymakam, Erdemli Kaymakamlığına vekalet ederken bir idari karar aldırmış: “Aksufat suyu Erdemli Silifke eşit kullanacak.” Suçu bu imiş. Eh, eş dost çok önemli.
Alata’da bilgi birikiminin yanında, orada yetiştirilen fidanlar toprakla buluşturulmuş, Silifke’nin dağ köylerinde üretim olmadığından köyler boşalırken, Erdemli köylerinde üretim artmış, bununla birlikte her geçen nüfus yükselmiş. Silifke’nin nüfusu 120 binlerde, Erdemli’nin 140 binleri aşıyor.
Zaman zaman Silifke, Erdemli dağlarında gezginler ile yürüyüşlere katılıyoruz. Eğer Kızılgeçit’ten Sömek’e doğru yürürsen; yukarıdan aşağıya su boruları gider. Bir taş köprünün yanında Silifke’ye 2 boru, Erdemli’ye 8 boru görürsünüz. Adım adım gezince, bu suların ağaçlara, seralara can verdiğini görürsünüz.
Bunun için Erdemli’de bulunan insanları, siyasetçilerini kutluyorum. Üretiyorlar, ayaktalar.
6 Ocak 2021 gün 3360 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan bir kararname ile ALATA SAHİLİ DOĞAL SİT ALANI olarak konumu yeniden belirlendiğini Abdullah Ayan’ın HABER İNOVİTİF’te 11 Ocak 2021 tarihli “ALATA ARAZİDEN İBAARET DEĞİL Kİ” başlıklı haftalık yazısından öğreniyoruz.
Yazıda Alata’nın geçmişi ve önemi belirtiliyor. Ona sahip çıkılması isteniyor.
Erdemli için Alata çok önemli, hatta Çukurova için çok önemli. Üreten Türkiye için de çok daha önemli.
Erdemli’ler Ali Er’i ziyaret edip, onunla birlikte Alata’ya sahip çıkın. Erdemi Alata’da araştırma devam etsin. Üretim devam etsin. Bunu yaparsınız biliyorum. Erdemli’yi sevmek, vatanını, toprağını sevmek böyle bir şey olmalı.