FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 4 Temmuz 2020 449 Görüntüleme

SİYASET DİLİ

Siyaset gündemimiz yeni meşgalesini buldu. Sosyal medya terörü. Meclis gündemine alınacak olan sosyal medya saldırılarının neticesinde yeni düzenleme projeleri konuşulmaya başlandı bile. Hakaret, küfür, tehdit ve taciz gibi insanlık dışı eylemlerin sosyal medya üzerinden fütursuzca yapılmasının denetlenmesi ve kontrol edilebilmesi için yapılması gerekenlerin acilen hayata geçirilmesi öngörülüyor.

Doğru mu? Doğru. Bir an önce yapılması gerekiyor mu? Evet, geç bile kalındı.

Fake hesaplar üzerinden, troller üzerinden yapılan saldırıları, gerçek dışı kimliklerle yapılan hakaretleri herkes görüyor ve müdahale edilse bile, cezalandırılamıyor. Özellikle siyaset sahnesinde yapılan bayağılıkları herkes görüyor. İnsanların şahsiyetlerine, kişiliklerine, ailelerine, namuslarına ve hatta çocuklarına, bebeklerine varana kadar saldırılar, tacizler ve iftiralar  maalesef cezasız kalıyor .

Günümüzde bir çok siyasi figür amaçlarını, fikirlerini ve yapmak istediklerini, ne olduğunu anlatma fırsatı bulamadan ne olmadığını, kim olmadığını ispat etme çaresizliğine düşüyor. Sadece oy kapma şehvetiyle yapılan bel altı saldırılar sosyal medyadan önce kürsülerden, meydanlardan geliyor.

Ülkeyi yönetmeye talip olan koca koca liderler meydanlarda birbirlerine ağza alınmayacak hakaretler savurmakta. Her yıl yaptıkları hakaretler neticesinde mahkeme kapılarında bekleyen avukatları maddi ve manevi tazminat davalarıyla uğraşmaktadırlar.

Peki, hal böyleyken taraftarlara, partizanlara terbiyesizlik etmeyin demek, yapılan bayağılıkları bıyık altından gülerek ayıplamak samimi mi sizce? Hoş, bir çoğu da ayıplama nezaketinde bile bulunmuyor ya!

“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” düşüncesinde olanlar bilmeliler ki; kendisine dokunmayan yılan bin yıllık ömrü içerisinde kendisini de sokabilir.

Siyaset sahnesinin bir an önce liderler ağzıyla bir temizliğe kavuşması şarttır. Her an toplumun önünde yaşayan siyasetçiler amaçlarını ve memlekete hizmet gayretlerini deklare etmelidirler. Rakiplerinin yapmadıklarını yapmış gibi gösterme, söylemediklerini söylemiş gibi anlatma çabalarından vazgeçmelidirler. Nezaket ve doğruluk kriterlerini aşmadan, topluma örnek olacak şekilde rakip ve birbirlerine muhalif olmalıdırlar.

Sosyal medya üzerinden ya da topluma açık her türlü yayın ve interaktif kanallar üzerinden yapılacak aşağılayıcı ve zedeleyici iftira, hakaret, tehdit ve tacizler konusunda el birliğiyle yasal düzenlemeler yapılmalı, buna cüret edenler cezalandırılmalıdır.

Fikir ve düşünce hürriyeti demek herkesin kafasına estiği gibi meydana laf üretmesi demek değildir. Özgürlüğün sınırlarının bir başkasının sınırında bittiğini unutmamak gerekir.

Siyasetin dilini temiz tutabilirsek yasaklayıcı ve kısıtlayıcı kararlar almak zorunda kalmayız. Kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri biz de başkasına yapmaz isek sorun çözülür.

Tema Tasarım | Osgaka.com