Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt, ilçemize gelerek ADD Mut Şubesi’ni ziyaret etti. ADD Genel Başkanı Bozkurt, ziyarette, ADD Mut Şubesi Başkanı Mehmet Özay, şube yönetim kurulu, üyeler ve yurttaşlarla sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Dernek binasında yapılan toplantıya katılanlar arasında ADD Genel Başkan Yardımcısı Safa Yenice, ADD Genel Saymanı Basri Gürsoy, ADD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğu Akdeniz Bölge Sorumlusu Özgür Çınar, ADD Karaman Şubesi Başkanı ve İç Anadolu Bölge Sorumlusu Ülkan Şanlıtürk, ADD Mersin Şube Başkanı Serdar Erkan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mut İlçe Başkanı Ali Kaya, İyi Parti (İYİP) Mut İlçe Başkanı Zeynep Gürdal Köse ile çevre ilçelerden ADD şube başkanları ve yönetim kurulu üyeleri de yer aldı.
Genel Başkan Bozkurt: “Seçimin iyilikler ve olumlu sonuçlar üretmesini diliyorum.”
Toplantıda konuşan ADD Genel Başkanı M. Hüsnü Bozkurt, sıcak karşılamadan dolayı ADD Mut Şubesi’ne ve toplantıya katılanlara teşekkür etti. Ekim 2021’den beri görevde olduklarını belirten ADD Genel Başkanı Bozkurt, 1,5 yıldır Türkiye’nin yaklaşık 60 ilini dolaştıklarını, bu bölgeye gelmenin bugüne kısmet olduğunu söyledi. CHP ve İYİP ilçe başkanlarının aralarında olduklarını belirten Bozkurt, 15 gün sonra seçimler olacağını anımsatarak, “Ben bu seçimin, ülkemiz için, çocuklarımız için, geleceğimiz için iyilikler üretmesini diliyorum. Olumlu sonuçlar üretmesini diliyorum. Bunun için de hepimiz elimizden geleni yapma gayretimizi sürdürüyoruz.” dedi.
“Türkiye’nin içine düşürüldüğü bu çıkmazdan kurtulmasının yolu yeniden Atatürk Cumhuriyeti yoluna girmekle mümkün.”
ADD’nin Türkiye’nin hatta Avrupa’nın en büyük demokratik kitle örgütü olduğunu söyleyen Bozkurt, şunları söyledi: “342 şubemiz, 55 temsilciliğimiz, aktif 64 bin, pasiflerle birlikte 200 bin üyesi olan büyük bir organizasyon. Bu dernek Atatürk’ü ve düşünceyi bir araya getiren ülkemizdeki tek dernek. Bunu çok önemsiyoruz. Çünkü biz öyle inanıyoruz. Türkiye’nin içine düşürüldüğü bu çıkmazdan, bu sorunlar yumağından kurtulmasının yolu mutlaka ve mutlaka yeniden Atatürk Cumhuriyeti yoluna girmekle mümkün. Yeniden Mustafa Kemal’in akıl ve bilim yolunu tutmakla mümkün. Yeniden antiemperyalist, tam bağımsızlıkçı, altı okta ifadesini bulan cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, devrimci ve laik bir devlet yapısına kavuşmakla mümkün. O devleti namusla yönetmekle mümkün. O devleti yönetirken aklı, bilimi, dürüstlüğü, ahlakı devlet yönetimine yansıtacak kadroları iş başına getirmekle mümkün.”
“Türkiye antiemperyalist, ulusal bağımsızlık savaşıyla kurulmuş tek Cumhuriyet, tek devlet.”
Geçen sene 23 Nisan’da bir manifestoyu yayınladıklarını ve bunu Türkiye’deki 119 partiye, 203 üniversiteye, binlerce demokratik kitle örgütüne ulaştırdıklarını ifade eden Bozkurt; ziyaret ettikleri parti liderlerine bu manifestoyu takdim ettiklerini söyledi. Seçimlerde buna göre böyle bir yol haritasının olmasının yararlı olacağını söylediklerini belirten Bozkurt, yaptıkları önerileri dikkate alarak yönetmeleri talebini ilettiklerini dile getirdi. Bozkurt, yayınladıkları manifestoda demek istediklerini şu sözlerle özetledi: “Türkiye dünyadaki 200’e yakın üye devlet arasında, antiemperyalist, ulusal bağımsızlık savaşıyla kurulmuş tek Cumhuriyet, tek devlet. Türk milleti emperyalizmin boynuna doladığı esaret zincirlerini, kendi gücüyle içinden çıkardığı bir evladını Samsun’dan yola çıkarak, onun arkasına düşerek, 3 yıl 3 ay 22 günde hem bir vatan kurtarmış, hem bir devlet kurmuş. Sonrada 10 yıl içinde yaptığı devrimlerle yepyeni bir ulus, yepyeni bir toplumsal yaşam, yepyeni bir akademi, yepyeni bir eğitim, yepyeni bir sağlık, yepyeni bir ekonomi, yepyeni bir dış politika sistemi kurmuş aziz bir millet. Bu millet gerçekten çok değerli arkadaşlar. Bunu hamaset olsun diye söylemiyorum. Gerçekten dünya üzerinde, 11 yıllık savaşlarla yanmış yıkılmış bir kara parçası üzerinde, 10 yıl içinde dünyanın en onurlu devletlerinden birini yaratmayı başarmış bir başka ulus yok. Bu ulus çok değerli, çok kıymetli, yeter ki önündeki engeller kaldırılabilsin.”
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde bu engelleri ortadan kaldırıp milletin önünü açacak bir iktidara kavuşmayı dileyen Bozkurt, bunun için ellerinden geleni yapacaklarını ve ondan sonra da görev başına gelecek iktidarın bu manifestodaki önerileri doğrultusunda hareket etmesini istediklerini kaydetti. Bozkurt, bu önerilerine hiç kimsenin, hiçbir partinin itiraz edebilecekleri, oturup tartışabilecekleri tek bir önerileri olmadığını sözlerine ekledi.
“Çocuklarımız dünya çocuklarıyla yarışabilsin, gençlerimiz istikbalini yurtdışında aramak zorunda kalmasın.”
Bozkurt, yaptıkları önerileri şöyle sıraladı: “Çocuklarımız tekrar dünya çocuklarıyla yarışabilecekleri laik, bilimsel, çağdaş bir eğitim sisteminde, bilimsel bilgi öğrensinler. Dogmalardan, hurafelerden, çağdışı düşüncelerden, tarikat ve cemaatlerin elinde perişan olmaktan kurtarılsınlar. Çocuklarımız için istediğimiz bu. Gençlerimiz istikbalini yurtdışında aramak zorunda kalmasın. Her yüz Türk gencinden 72’si yurtdışına nasıl giderim arayışı içinde olmasın. Biz gençlerimizi kendi ülkemizde, kendi ülkemizin olanaklarıyla çalışabilecekleri iş, ailelerini geçindirebilecekleri bir ücrete kavuşturabilelim.”
“Türkiye’nin yeniden, Kemalist, ileri teknoloji ürün üretim ekonomisine dönmesi lazım.”
Türkiye’nin yeniden, Kemalist, ileri teknoloji ürün üretme esaslı üretim ekonomisine dönmesi gerektiğini ifade eden Bozkurt, “Yeniden bütçe dengesini, dış ticaret dengesini, kaynak harcama dengesini ve istihdam tüketim dengesini gözetecek bir Kemalist üretim ekonomisi. Örneğini yarattı bu millet. 1923’te Cumhuriyeti kurdu, 1926’da Kayseri’de uçak fabrikası açtı. 1929’da oradan uçak üretmeye başladı. 1932’de Türkiye’yi ziyaret eden İran şahına iki tane uçak hediye etti Mustafa Kemal. Ve Türkiye, o tarih itibariyle, dünyada uçak üretip ihraç edebilen 5 ülkeden biriydi. Bunu yaptı bu ülke. Bu millet yaptı.” şeklinde konuştu.
“ADD, Atatürk’ü sevenler, Atatürk’ü övenler, Atatürk’ten geçinenler derneği değil; Atatürkçü düşünce sisteminin, ülkenin ve dünyanın bu bölgesinin kurtuluş çaresi olarak gören insanların oluşturduğu bir dernektir.”
Sağlık sisteminin yeniden toplumcu, kamucu anlayışla düzenlenmesi gerektiğini belirten Bozkurt, “Yeni bir iktidar değişikliği umuyorum olacak. Bu iktidar değişikliğinde bu doğrultuda ülkemizi yönetmesi için takipçisi olacağız. Çünkü Atatürkçü Düşünce Derneği; Atatürk’ü sevenler, Atatürk’ü övenler, Atatürk’ten geçinenler derneği değildir. Atatürkçü Düşünce Derneği; Atatürkçü düşünce sisteminin, ülkenin ve dünyanın bu bölgesinin kurtuluş çaresi olarak gören insanların oluşturduğu bir dernektir. Biz buna yürekten inanıyoruz. Ve bu doğrultuda çalışılması ve bu doğrultuda hizmet edilmesi gerektiğini söylüyoruz.” şeklinde konuştu.
ADD Genel Başkanı Bozkurt, konuşmasının son kısmında şunları kaydetti: “1923’te Cumhuriyet kurulduğunda, Düyun-i Umumiye’den kalan Osmanlı borcu, Cumhuriyetin ödemesi gereken bugünkü karşılığı 400 milyar dolardır. Tamamı ödenmiştir. Son taksidi 1954’te. Bunlar ödenirken 49 sanayi fabrikası kurularak her şey üretilebilmiştir. Hatırlarsınız, daha önceden buğdayı bile alıyorduk, şimdi ipekliyi bile kendimiz üretiyoruz, diye takların üzerine yazıları boşuna yazmadı bu millet. Köy Enstitülerinde, çocuklarımızı çağın gereklerine göre eğitecek öğretmenlerimizi bu millet yetiştirdi. 1933 üniversite reformuyla, çağdaş, dünya çapında üniversiteyi bu millet yarattı. O üniversitelerden yetişen Aziz Sancar, dünyada bin yıldır pozitif bilimler alanında Nobel alan ilk Müslüman bilim insanı olmayı başardı.”
Genel Başkan Bozkurt’un konuşmasının ardından yapılan sohbetlerle toplantı sona erdi. Bozkurt, ilçedeki temaslarını tamamlayarak ilçeden ayrıldı.
