FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 18 Ekim 2022 198 Görüntüleme

ANNEM…

Annemi anlatmaya kelimeler yetmez.
Kitap olup okusam,
Masal olup anlatsam isterim.
Onun zayıf yönlerini de güçlü yönlerini de her halini bilirim.
Hayatın onu nasıl eğip büktüğünü,
Bir hamur gibi nasıl yoğurup şekillendirdiğini bilirim.
Yüzündeki çizgilerden okurum.
Bir çınar gibi dimdik duruşundan bilirim hayattan vazgeçmeyişini…
Ve gözlerindeki ışıltıdan anlarım umudu ekmeğine katık ettiğini.

Başından geçenleri anlatsam her Anadolu kadınının yaşadığıyla ortaktır. Onu farklı yapan hayata nasıl baktığıdır. Heybesinde yokluk, yoksulluk, gurbet, ayrılık, hasret vardır. Hele hele bu ülkede dul bir kadın olmanın ağır yükü vardır.
Annem yıllardır dikişle uğraşır. Dikişe yokluk zamanlarında başlamıştır. Sonrasında eve katkı diye devam etmiştir. Zaman geçtikte dikiş dikmek bir tutku olmuştur. Hazır giyim artınca insanlar elbise diktirmez olmuş bu kez de ulamaya başlamıştır. Ulama dikmeye hâlâ devam ediyor. Unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizden olan ulama, elli yıl öncesinde nasıl yapılıyorsa aynen öyle yapmaya devam ediyor. Eski, kullanılmış kıyafetleri, artık kumaşları yeniden kullanılır hale getiriyor.
Yaş ilerlemesine rağmen ulama yapmak onun için tam bir terapi gibidir. Keyifle yapar, işe yarar olmanın hazzını duyar. Bir insanı hayata bağlayan da budur. Bunun adı yaşlanmak değil yaş almaktır.
Musa Kaplan’ı Çıtlık Doğa yürüyüşünde tanıdım. Sanata, kültüre ve yok olmaya yüz tutmuş değerleri gün yüzüne çıkarmaya gönül vermiş bir devrimcidir. Özellikle Mut kültürüne katkılarından dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum. Sayesinde annemin terapi niyetine yaptığı ulamalar unutulmayacak. Gelecek kuşaklara aktarılacak. Annemin hayat felsefesi birçok kadına da model olacak.
Şükranlarımı sunuyorum. Emekleriniz ve yüreğinize sağlık sevgili Musa Kaplan.

İlginizi çekebilir

İKİ ANLATI

İKİ ANLATI

Tema Tasarım | Osgaka.com