FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem, Haber 3 Temmuz 2023 133 Görüntüleme

BAYRAM VE DİYELİM Kİ ÖZGÜRLÜK YOLUM / 10 OLSUN

“Acılı bir bayram” bitti. “Acılı bayram mı olur?” diyeniniz olabilir. Oluyor işte.
Bizse dönelim işimize. Bizim işimiz kültür sanat, özgürlük, insan hakları, herkesin karnının doyması, sevgi…
+++
Peki neden Özgürlük Yolum?..
Çünkü sayısını unuttum Sertavul’daki Özgürlük Yolumla ilgili yazdığım yazıların.
Evet; her yaz, her sabah burada günlük yürüyüş yapsam da; burayı gözü kapalı bilsem de; ağaçlarını, çalılarını, çiçeklerini, kuşlarını, düzlüklerini ve dönemeçlerini bir bir saysam da, her yılki ilk yürüyüşüm sanki ilk kez gördüğüm bir yer, ilk kez yürüyeceğim bir yol sanki. Onlarca yıllık kesintisiz ve hep çoğalan bir tutkuolsa da bu, her yılın ilk yürüyüşü ille de büyük ilk tutkudur kesinlikle.
İşte yine böyle; henüz güneşin doğmayışı, tüm tenimi serin serin okşayan çokçadan sabah yeli, karga ve kuzgun sesleri, yine (serçe) sesleri, çöplüğün üzerinde uçuşan birkaç (o da çok azalmış, kartalı zaten hiç göremedim) akbaba… Kuzgunlar ki, kargalarla arasındaki en belirgin ayrıcalık; kuzgunların daha iri, daha kara ve “gaaak, gaaak” seslerindeki a’ları üzerinde inceltme imi bulunmasıdır.
Bulutların kabara kabara koşturuşu, dalların savrulurca sallanışı, çalıların cıvıştısı… Ve benim kaçınılmaz tutkulanışım…
Bu yıl sonradan yağmur biraz bol bol yağdı ya, her yer çocuk, gençlik gibi daha. Eskisi gibi toz tomaları yok. Her şey bu yüzden pırıl pırıl. Ama yine de doğa işte; otlarla ağaçlar arasındaki büyük ayrım!
Karağan ve sığırkuyruğu zamanı. Sığırkuyruğu dedim de, bir zamanlar sığırkuyruğunun başkenti yapmıştım burayı, sonra bu ödülün haksız olduğunu görmüş, ödülü gerçek yerine/sahibine teslim etmiştim.
Dayanıklılık birinciliğini sarı ve mor çiçeklere verdim, haklı olarak.
Buranın bir birinciliği de, tarihi anıt çamlarla bebek çamların birlikte oluşu. Büyük korkumsa, bir gün bu güzelim tarihi çamlara kıyılacağı.
Usuma birden geven geldi, çavşır geldi. Siz hiç çocukluğunuzda eşeğe binip, eşek için dağlara çavşır toplamaya gittiniz mi? Ya da siz hiç çocukluğunuzda yine eşeğe binip eşeğiniz ve sığırlarınız için dağlara keven kazmaya gittiniz mi? Ben çok gittim. Hatta birisinde Hayati ile gittik. (Hayati ki sapsarı bir çocuktu, köyün bütün kızlarının nişanlısı sayılırdı, kız çocuklarına kızan anneler “Seni Hayati’ye veririm haa!” derdi.) Her yer çam, gevenleri kazdık kazdık, sıra dikenlerini ütmeye geldi, yaktık ateşi, kendimizden geçercesine geven ütüyoruz…Bir baktık ki yangın başlamış! Uğraş uğraş, bir türlü söndüremedik. Arkasından, kurtuluşu köye kaçmakta bulduk.
Öbür sabah bir gitmiştim ki, çok büyümeden sönmüştü yangın.
Evet, bütün bu doyumsuz güzellikler, doğayla iç içe yaşanmışlıklar, çocukların bile üretimin içinde oluşları, şimdiki çocuklar için bir hayal değil, bir masal ancak.
Bir iki yıl öncesine göre ne bir tavşan kaçtı, ne bir sincap gördüm. Geçenlerde bir köye gitmiştim, iki genç öldürdükleri tavşan sayısını anlatıyordu birbirine!
Bir de, hiç köpekle karşılaşmadım. Eski yıllarda adım başı sürüyle köpek olurdu buralarda. Çöplükten cılız bir köpek sesi duydum, o kadar.
Zaten çarşıda ve mahalle aralarında da yok eski başıboş köpekler. Ya belediye topladı götürdü, ya açlıktan öldüler, ya!..
Özgürlük Yolumun bir çiçekleri de renk renk poşetler, inşaat atıkları…
Velhasıl her durumuyla ne çok özlemişim Özgürlük Yolumu!…

İlginizi çekebilir

MDOB’DAN 10 KASIM KONSERİ

MDOB’DAN 10 KASIM KONSERİ

Tema Tasarım | Osgaka.com