Son dönemlerde enflasyon terimiyle çok sık karşılaşmaya başladık. Peki nedir bu enflasyon öncelikle ondan bahsedelim. Enflasyon kabaca paranızın durduğu yerde değer kaybetmesi ve alım gücünde azalmalar meydana gelmesidir. Bu problem az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinde varlığını oldukça fazla hissettirmektedir. Bununla birlikte pandemi süreci ile enflasyon, başta ABD ekonomisi olmak üzere pek çok ülke ekonomisinin korkulu rüyası durumundadır. Son açıklanan verilere göre ise ülkemizde enflasyon 2021 Eylül ayı itibariyle %20’lere dayanmış durumdadır. Türkiye’de yüksek enflasyonun en temel sebebi şüphesiz ki döviz kurunda meydana gelen aşırı artışlarla birlikte, üretim de girdi maliyetlerinin artması ve bu maliyetlerin etiket fiyatlarına yansımasıdır. Yani enflasyonun düşmesi için önce döviz kurlarının düşmesi daha sonrasında üretimde girdi maliyetlerinin azalması gerekmektedir. Güncel döviz kurları baz alındığında böyle bir senaryodan oldukça uzak olduğumuzu görmekteyiz.
Hal böyle olunca enflasyon gerçeğiyle yüzleşmeli ve paramızın değerini korumak için çeşitli stratejiler geliştirmeliyiz. Böylece paramızın değerini koruyabilir, yeterli tecrübeyi edindikten sonra ek gelir bile elde edebiliriz. Bu konuda izlenebilecek ilk strateji parayı harcamaktır. Çünkü harcanmayan para enflasyona maruz kalacağı için günden güne erir bu sebeple parayı harcamak yüksek enflasyona maruz kalmamak için uygulanabilecek en basit stratejidir. Eğer tasarruf edilmesi söz konusu ise öncelikle yatırım araçlarını tanımalı ve ne kadar risk alabileceğimizin analizini doğru bir şekilde yapmalıyız. Örneğin risk almadan ya da düşük risk alarak paranın değeri korunmak istiyorsa para; altın, devlet tahvili ya da hazine bonosu gibi araçlarda değerlendirilebilir. İlave olarak gayrimenkul piyasasında yaşanan yükselişler de genellikle enflasyon oranından yüksek olduğu için düşük riskli yatırım araçları arasında seçenek olarak bulunmaktadır. Bu tip araçlar enflasyonun etkilerini sıfıra indirme konusunda oldukça başarılıdır. Bununla beraber getiri beklentisi daha yüksek olan hisse senedi piyasalarına yatırımlar yapılabilir. Hisse senedi yatırımları yapılırken, yatırım yapılan sektörlerin gelişme potansiyeli iyi analiz edilmeli ve ayrıca yatırım yapılan şirketlerin sektör içinde ki rolüne dikkat edilmelidir.Hisse senetlerinin temel ve teknik analizlerini yapmak bu konuda hayati önem taşır. Ancak bu aşamada, kazanma oranı kadar kaybetme oranının da yüksek olduğu unutulmamalıdır. Örneğin şuan oldukça popüler olan kripto paralar risk oranı en yüksek yatırım araçlarıdır. Bunun sebebi ise kripto paralarda meydana gelen yüksek dalgalanmalar ve kripto paraların bir ülkeye ya da merkeze bağlı olmamasıdır. Yapılan yatırım yüksek kazançlar getirebileceği gibi yüksek götürüler de meydana getirebilir. Bu yüzden yatırım yapılmadan önce yeterli piyasa araştırması yapılmalı hatta uzmanlardan yardım alınmalıdır. Sonuçta yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak istemeyiz. Eğer sadece enflasyondan korunmak isteniyorsa risk oranı düşük yatırımlar yapılmalıdır. Bunlara ek olarak ticari faaliyette bulunanlar için stoklu çalışmak ve her zaman bir miktar döviz bulundurmak enflasyondan korunmak için kullanılması gereken en temel stratejilerdendir.
Enflasyonla mücadele de aldığımız bireysel kararlar geniş etkiler doğurmasa da kişisel birikimlerin korunmasında oldukça önemli bir yer tutar. Sonuçta her bir birim para için emeğimizi, zamanımızı ve sosyal yaşantımızı harcarız. Harcadığımız bu önemli değerlerimiz karşısında kazandığımız paranın durduğu yerde kaybolmasını şüphesiz ki hiç birimiz istemeyiz. Bu sebepten ötürü yukarda bahsettiğim ve bahsedemediğim birçok yatırım aracı ve çeşitli stratejilerle birikimlerimizin değerini korumak oldukça önemlidir.