FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 8 Haziran 2021 488 Görüntüleme

İNSAN – İÇSEL DÜNYA VE DIŞAVURUMCULUK AKIMI

Dışavurumculuk (Ekspresyonizm), Empresyonizm, Fovizm, Kübizm, Fütürizm ya da Sürrealizm gibi yalnız bir sanat akımına veya sanatçılar grubuna verilmiş bir ad değildir. Bu bir sanat akımı olmakla birlikte, özellikle Germen ülkelerinin sosyal krizler ve düşünsel gelişme çağlarında ortaya çıkmış bir yaşam anlayışıdır.
“Dışavurumculuk (Ekspresyonizm) duygu ve tutkuların tüm yönleriyle dile getirilmesi olarak tanımlamaktadır. Kişinin derinliklerinde yatan yaşanmış deneylere biçim veren bir sanatsal üslup olarak değerlendirilmektedir. Dışavurumcu üslupta resmin anlamı salt resimde görünen şey olmaktan çıkmış, resmin anlamı ile yansıtılan nesne bütünüyle birbirinden kopmuştur. Yapıt artık dış dünyanın gerçeğinin yerine, başka bir gerçeği, yani sanatçının gerçeğini dile getirmekte, bu yolla günlük, rastlantısal, ruh bilimsel ve ussal gerçeklerin sanatçı üzerinde yarattığı baskıların çözümlemesi sağlanmakta, kişisel yaratıcılık ve düşsel bir etki ile gerçekler yeniden ortaya konmaktadır. Dışavurumcular için gerçek, kişinin içindedir. Dışarıdan görülen gerçek özgün olamaz ve sanatçı tarafından yaratılamaz. Nesnenin anlamı onun görüntüsünün arkasındadır. Bu üslubu benimseyen sanatçı artık başkalarına güzel görünen şeyi vermek yerine kendisi için önemli olanı yansıtma isteğindedir. Dışavurumculuğun kaynağı duygularda yoğunlaşma, deforme edilmiş biçimler, şiddetli hisleri açığa çıkaran bir hüzündür. Bu bağlamda bireysel üsluplar içinde çarpıtmalar, biçimlerde deformasyonlar, coşku, heyecan, aşırı duygulanma ve yoğun dışavurumla plastik bir anlatım dili yaratmaktadır. Dışavurumcu üslubun örnekleri arasındaki farklılığın en önemli nedenlerinden birisi sanatçının içinde yer aldığı ulusal toplum düzeni, tarihsel çevre ve tarih bilincidir. Dışavurumcu üslupta nesnelerin yer aldığı mekân ve bunların çevresindeki boşluk, düşünülmeden kullanılan çarpıcı kontrast renkler, deformasyona uğramış figürdür. Nesnelerle gerçek derinlemesine ve içten şekillendirilmekte ve bunlara saf duyguların katılımı ile sanatsal senteze ulaşılmaktadır.”
Bu çağın insanı, yalnız içine kapanmış, kendine yabancılaşmış, her türlü ilişkiden kopmuş, umutsuz bir var oluş korkusuna kapılmıştır. Dışavurumcu sanatçı sosyo-politik değişimlerin özüne, kültürüne yabancılaşan insanın yalnızlığına işaret ettiklerini ve de kendilerinin dahil bu durumdan rahatsız olduklarını söyleyebiliriz. Freud’un Dışavurumculuk ve modern sanat hakkındaki ifadesinde de belirmiş olduğu gibi; Dışavurumculuk “Uygarlıkla gelen rahatsızlık duygusunun ürünüydü.” Van Gogh’un canlı renkleri, Ensor’un hayaletleri andıran maske gibi yüzleri hepsinden de çok Munch’un ‘Çığlık’ adlı resmi, bu insanı haber veren ipuçlarıdır.
Huzurlu ve mükemmel dünya imgesi, dışavurumcular için al üst olmuştur. ‘Sanat artık bizim için ‘güzelleşmek’ ve ‘çirkinliği gizlemek ya da dönüştürmek’ değildir; sanat hayat getirmelidir, hayatın içinden hayatı üretmelidir, insana en yakışan iş ve eylem olarak hayatın işlevini yerine getirmelidir.’ Yaşam izlenimcilerin resmettiği kadar tozpembe bir dünyadan ibaret değildir ve ekspresyonist sanatçıların resmettiği asıl şey hayatın ta kendisi ve içindekilerin tümüdür.
Doğa karşısında tepkisiz kalan dışavurumcu sanatçı, ne anlatmak isterse istesin en önemlisi serine giden yolu kendi bilinçaltından, hayal gücünden ve düşsel yorumundan geçirmeyi tercih etmiştir. Her şey sanatçının iradesine göre tasarlanıp canlandırılmaktadır. Dışavurumcu resim sanatında, figürlerde görülen deformasyonlar, içsel bir yabancılaşmanın yansımasıdır aslında. Çünkü, sanatçı kötümser olmayı yaşar ve çağdaş uygarlığın insanı birer nesne haline getirmesi, sanatçının yerleşik değerlere ve kuramlara karşı savaş açmasına ve tepkisini ‘reddi mirasa’ dönüşmesine neden olur. “Doğaya egemen olmak için yaratılan güçler – automation, atom enerjisi ve kibernetik ile sonsuz derecede arttırıldığında –insanı yalnız değersizleştiren, ona düşman güçler halini almaz, aynı zamanda saldırgan kapitalist politika sonucu, günümüzde insan neslinin fizik varlığını tehdit eden güçler halini alır.”

İlginizi çekebilir

ALAMUTLU VELİ AĞA

ALAMUTLU VELİ AĞA

Tema Tasarım | Osgaka.com