FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 29 Kasım 2022 192 Görüntüleme

MUT ÇITLIK ANILARI / 7

Derginin ilk yılları, PTT binası onarım görüyor, geçici olarak Baykan Otelinin bitişiğine taşınıyor… Ben de Mut dışına gidecek olan dergileri poşetliyorum. Kimi dergilerin içinde, “Yıllık sürdürümcülüğünüz (abonelik) bitmiştir, yenilerseniz seviniriz” diye yazılmış küçücük not kâğıtları var. Görevli çalışanın birisi bunu gördü. Devletten daha devletçi kesilerek, “Derginin içine bunu koyamazsınız, bunu ayrıca göndereceksiniz” dedi. Kısa bir tartışma yaşadık. Baktım halktan, haktan, hukuktan, kültürden, sanattan yana değil, müdüre gitmek zorunda kaldım. Müdür doğal olarak çalışanının durumuna şaşırdı, “Bunun hiçbir sakıncası yok” dedi.
+++
Adana’da savunman bir sürdürümcümüz var. İşyeri iş hanının sekizinci katında. Gönderdiğim dergi geri geldi. PTT dağıtıcısı derginin üzerine şu notu düşmüş: “İşyeri taşınmıştır!”
Savunmanı aradım, dedi ki:
“Yahu işyeri benim, nereye taşınacağım!”
+++
Yine Adana. Bir arkadaş telefon ederek, kapılarının önüne bir koli dergi bırakıldığını, en üste de kendisinin dergisinin olduğunu söyledi.
On beş kadar sürdürümcümüz var Adana’da. On beş adrese değil de, bir adrese bırakılmış tüm dergiler. Ne yapayım, “En yakın PTT şubesine teslim ediver” dedim arkadaşıma. O da öyle yaptı.
+++
1970’li yılların başında, Kars’ın (şimdi Iğdır’ın) Tuzluca ilçesinde öğretmendim. 33 plakalı bir araç görmüştüm de dünyalar benim olmuştu. Birkaç yıl önce de oğlum ve gelinim nedeniyle Eskişehir’deydim. Üzerinde Mut Çıtlık yazılı aracım da evin önündeydi. Oralardan geçen bir Mutlu görmüş bunu. Demek ki benim yıllar önce uçtuğum kadar uçmuş ki, sora sora bulmuştu beni.
İnsan tüm yurdu, hatta bütün yurtları, tüm dünyayı sahiplense de, düşünürün dediği gibi, ille de “anayurdu çocukluğudur.”
Zaten Mut Çıtlık dergisini de yaşatan bu güç, bu yerellik değil mi?..
+++
Fethiye’den Erdoğan Yıldırım bir fotoğraf gönderdi; “ÇITLIK” tabelası. Bölünmüş bir yol üzerinde, bir yerleşim tabelası.
Bir köymüş burası, adı da Çıtlık.
Arkadaşımdan köy muhtarının adını istedim. Gönderdi. Ben de bu Çıtlık köyüne, Mut Çıtlık dergisi gönderdim.
Beş on gün sonra muhtar beni aradı. Tanıştık, teşekkür etti. Dergiyi tanıttım birazcık.
Yanılmıyorsam bir iki sayı böyle gönderdim. Hatta bir görüşmemizde, “Derginin bir sayısının basım giderlerini de biz karşılayalım” dedi. Sevindim tabi. Sonra, bizdeki çıtlıkla onlardaki çıtlığın aynı çıtlık olmadığı anlaşıldı. İlişkimiz de böylece koptu gitti.
Bir Çıtlık köyünün de Maraş yöresinde olduğunu öğrendim. Oraya da dergi gönderdim. Ama oradan hiç ses çıkmadı.

Tema Tasarım | Osgaka.com