Sürüye uymak,daha çok halk arasında kullanılan bir terim. Çoğunluğa uyma da diyebiliriz aslında. Çoğunluğa uymak dediğimiz de olumsuz bir durum çağrışıyor. Kendi iradesini kenara bırakmış adeta beyinlerini kiraya veren insanlar oluşturuyor bu çoğunluğu sanki. Gerçi bu durumun örnekleri de mevcut diyebiliriz 🙂
Çeşitli bilimsel araştırmalarda da bahsedildiği gibi, bireyin sürü psikoloji içinde olduğu durumlara baktığımızda; ortak amaçla bağlandığı toplulukta kendi kişiliğini kaybettiği, daha çok şiddete eğilimli biriymiş gibi davrandığı saptanmış. Bu durumda kişi kendi düşünce yapısından kendi bilincinden farklı ortak bir bilinç benimser. Bu ortak bilinç;gerçekleşmesi istenen amaca bağlı kişilerin motivasyonlarından beslenen güçlü bir ruh diyebiliriz aslında.Benimsenen ortak bilinç çoğunlukla geçicidir fakat o süre boyunca net ve amaca odaklı olduğu görülür. Bu ortak ruhla birlikte kişi daha cesur olup yalnızken yapmaktan çekindiği çoğu şeyi toplulukla birlikte daha kolay bir şekilde yapabilir. Adeta topluluktan güç alır hale gelebilmektedir. Aynı zamanda kişi bir kitlenin ruhuna uyduğu zaman, etki altına girmeye açık hale gelir. Tamamen kendini teslim etmiş durumdadır. Kitlenin büyüsün ve gücüne kapıldığı gibi zihni adeta hipnotize olur.Beyni kiraya verme derken aslında bu durumu kastetmiştim. Kitlenin etkisinde kalan kişilerin tutum ve davranışlarına bakıldığında aynı zamanda kitle içerisinde, her türlü duygu ve eylem bulaşıcı hale gelir. Bu bulaşıcılık o kadar etkin ve güçlüdür ki, birey çok kolay bir şekilde kişisel çıkarlarını, içinde bulunduğu kitlenin çıkarları uğruna feda edebilmektedir. Bu durum aslında sürünün etkisinde kalmasının bir sonucudur.
Freud Bey bu duruma hangi açıdan bakmış bir de ona bakalım. Freud; her kitlesel harekette, o örgüt veya kitle üyelerinin kendilerine model aldıkları, onda kendilerini gördükleri, sevdikleri ve değer verdikleri bir liderin olduğunu ve bu kitlesel hareketi bu liderle kendilerini özdeşleştiren kişilerin oluşturduğunu savunmuştur. Bu özdeşleşme grubun üyelerinin, kendilerini birbirlerine eşit görmeye başlamalarına ve aralarında derin bir bağın oluşmasını sağladığını aynı zamanda da birbirlerine libidinal enerjiyle bağlandıklarını söylemiştir. “Kitle uysal bir sürü gibidir, başında bir efendi olmadan yaşayamaz. İtaate karşı öyle bir susamışlık içindedir ki, ortaya çıkıp kendisini efendi ilan edecek herkese içgüdüsel bir boyun eğişle karşılık verir” sözünden de anladığımız üzere sürü psikolojisi dediğimiz şeyin oluşabilmesi için bir lidere ihtiyaç olunduğunu savunur.
Yani toparlamak gerekirse sürü psikolojisi dediğimiz şey de; birçok etki mevcut. Asıl bilinmesi gereken şey ; hangi amaca hizmet eden bir kitle içerisinde olduğumuz.

Ahlak, bireyin sürü içgüdüsüdür.
Friedrich Nietzsche