MUSTAFA B. YALÇINER (*)

Silifke’de Atatürkçü Düşünce Derneğinde yörede bulunan yazar, ozan, araştırmacılar bir araya geldik. Doğan Atlay, Mustafa B. Yalçıner, Mümtaz Boyacıoğlu, Yaşar Öztürk, Av. Hasan Doğan, Yüksel Bütün, Aydan Yalçın, Ahmet Gedik, Sadık Karslı, Rahmi Kerem, Tuğrul Eroğlu ile dost sohbetleri oldu. O gün önemli idi. O tarihten sonra Aydıncık’ta çıkan Gerçemek Dergisi ile tanış olduk. Her sayısında Taşeli, Toroslar ile ilgili bir yazımı gönderdim. Yazı düzeltilip bana geliyordu. Tekrar gönderiyordum. Bir edebiyat, düşün dergisi. Taşeli Sevdam o dergi ile anlam buldu. Yeni bir yörüngeye girdi.
30.5.2008 tarihinde eşim ile onu ziyarete gittik. Aydıncık’ta anıtın yanında taş evinde bizi kabul etti. Bana bir kitabını imzaladı verdi.
“Kekik Kokan Mor Sümbüllü
Yörük yükü sevgi ve dostluklarımla.”
Kitabı ancak 20.9.2008 tarihinde okudum. Son sayfaya düştüğüm not: “Başladım, bitti. Adı üstünde öyküler. Yazarın yakın yaşam öyküleri. Bir Tahtacı köyünden aldığı ilham ile başlayan öyküler. Rum-Türkmenlerin dostluğu. Onları ayıran göçler. Ne Balkanlardan gelenlere, ne de Anadolu’dan gidenlere hiç sormamışlar. Hadi gidiyorsunuz denmiş. Yola çıkmışlar. Aradan bir asır geçmiş, hala ülkelerinde muhacır olarak görülüyor. Her ikisi de eski topraklarına özlem duyuyor. Binlerce yıl topraklarda birlikte kalıyorsun. Bir de bakıyorsun, haydi göç var. Zor şeyler. Anadolu’da yüz yıllar boyu göç etmişler. Osmanlı dönemi göçlerle dolu. İşte böyle bir dünya.”
Kitabı tekrar okudum. Okuyunca yazar ile birlikte olduğumuz günleri anımsadım. Gilindire / Aydıncık kültürü ile iç içe tarih kokan evinde ziyaret ettiğim aklıma geldi. Onun anlattıkları ve bugün Akdeniz Yakası öykü çalışmam. O yöreden iki yaşam öyküsü. Rumlar, Yörük ve Türkmenler. Bu kez öyküleri okurken o dönemi bir daha yaşadım. 1922’lere uzandım. Aradan tamı tamına 100 yıl geçmiş. 2022 yılı içinde hala izler duruyor. Kıbrıs’ta, Selanik’te hala gittikleri yeri özlemle anan Toros insanları. Çoğu özlem ile gitmişler. Şimdi çocukları, torunları o özlemi yaşamaya devam ediyorlar.
Kitabın önsözünü Silifke Lisesi’nde okul müdürümüz olan Yazar Vecihi Timuroğlu yazmış. Ne anlamlı. Gülnar, Aydıncık, Anamur, Mutlu öğrenciler Silifke Lisesi’nde hep birlikte okuduk. Onun öğrencileri idik. O zamanlar yurt yok. Her biri bir evde, birilerinin yanında zor koşullar içinde okudular. Öğretmenler onları evlerinde ziyaret etti. Onlara ana, baba oldular. Zaman oldu kızdılar. Sinema günlerine karıştılar. Aman adam olsunlar, aman bilim adamı olsunlar.
Kitabı okurken lise yıllarımı bir daha yaşadım. Vecihi Timıroğlu diğer namı ile Çolak Müdür. Onunla daha sonra Silifke’de söyleşilerde birlikte olduk. O sert yüzü yerine, sevecen yüzünü gördük.
Sarnıç, Hırısto Hasan, Eğşibey, Bedelen, Odun, Binmesine Oynayacağız, Muhtar Ali Baz Onbaşı, Kuşoğlu, Aya Ayna Tutmak, Çizmeden Ellilik, Gece Molası, Sandalcı Hastaymış, Sordurum Sana, Fransızın Halkası, Tuzcu Kadın, Kum Kadın, Bektaş Ağa, Yalnızlığın Ayak Sesleri, Ahır ve Kanayan Yürek, Fıstık, Yayla Yolunda, Hayıt Tohumları, Sende Duttan İn, Yüreğin Sesi, Durmuş Ateş, Kuş Gribi, Yusufçuk, Değirmenci, Şeroğlu, Ayıboğan, Poyrazın Getirdiği Çocuk, Murt Bahçesinde, Baba Gömütü. 34 öykü. Her biri Toroslardan Akdeniz esen poyrazın getirdikleri. Orman kokulu, kekiklerin, acı yavşanların, kaya koruklarının sofralarda tadı.
Toroslar’da Yaşam Erken Başlar. Mustafa B. Yalçıner’in yaşam öyküsü gibi. Okul yaşamı, öğrencilik dönemi, Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğretmenliği ve emeklilik sonrasında Aydıncık ya da Gilindire’de yaşam dünyası. Onu evinin önünde duran dikit ile birlikte görür gibi oluyorum.
1948 yılında başlayan yaşamı 15 Haziran 2014 tarihinde son buldu. 2007 – 2012 yılları arasında Aydıncık’ta Gerçemek Dergisini uzun soluklu çıkardı. Bütün sayılarında yazılarım oldu. Her birisi Toroslardan esintilerdi. O yazılarım Taşeli Kültürü adlı kitabımda yer alacak.
Sümbül Gülü ve Toroslar’da Yaşam Erken Başlar öykü kitapları, Günaydın Kelenderis ve onu biz Fransızca çevirileri ile de tanıyoruz. Ama Gerçemek Sanat Dergisi onun bir çocuğu idi. Her bir sayısı itina ile hazırlanmıştı.
Kitabını okurken, zaman zaman gülüşleri ile, sohbetleri ile anıverdim. Dost insandı. Ama her şeyden öteye doğayı seven, onu mıncıklayan bir düşünce yapısı ile anacağız. Aydınlık içinde olsun.
(*) Toroslar’da Yaşam Erken Başlar. Mustafa B. Yalçıner.
Etik Yayınlar / İstanbul. Kitapyurdu.com