FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 29 Ocak 2024 76 Görüntüleme

EMEKLİLİĞE DAİR

Emeklilik ihtimali, emekliliği hak kazanmadan çok önce gündemime girmişti. İş yerinde ufak bir zorluk çıksa aklıma emekli olmak geliyordu. Zira hayatıma ”ya hep ya hiç” durumu hakimdi. Bir şey ya çok iyi olacak ya da hiç olmayacaktı. Derslerim ya çok güzel olacak ya da derse girmeyecektim. İlişkiler ya sonuna kadar samimi olacak ya da görüşülmeyecekti. Hayat elbette böylesi bir şey değildi.
Genelde bu yapımı en yakın arkadaşım Prof. Dr. Serpil Önder’in desteğiyle yeniyordum. Fikir alışverişi yapıyorduk ve sonuçta ben olaylarda orta yolu bulmayı yeğliyordum. Emeklilik meselesinde de böyle oldu. Düşüncesinin başlamasından yaklaşık on yıl sonra emekli oldum. Bu ertelemede en büyük pay Serpil hanımın idi. Ancak bu on yıl içinde diyabet olmuştum ve bu hastalık fiziksel performansımı çok düşürmüştü. Araba kullanmış olsaydım sanırım bir süre daha çalışırdım. Zira bazı huzursuzluklarımız olsa da okulu, arkadaşlarımı ve öğrencilerle birlikte olmayı seviyordum. Serpil hanımdan ayrılmayı da elbette istemezdim. Kafa dengi arkadaşlık gerçekten insana bulunmaz bir destek.
Yan etkileri göz ardı edersek emekli olmamdaki en büyük etken diyabet ve ulaşım zorluğu idi.
Sınıfı ve öğrencileri özlemekle beraber şu an halimden çok memnunum. Kendime yeterken emeklilik nasip oldu diye. Kimse hasta olmayı beklemesin bence.
Tek üzüntüm 2 yüksek lisans ve 1 doktora öğrencimin tezlerinin sonraya kalması idi. Neyse onları da kazasız belasız sonlandırdık. Emeklilik sonrası çok sevdiğim öğrencilerimin tezlerini başarı ile bitirmeleri beni en çok sevindiren konuydu. Elbette kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Tezlerin tesliminden sonra derin bir nefes aldım. Asıl emekliliğim bundan sonradır. Özellikle mastır ve doktora öğrencilerimiz evlatlarımız gibidir.
Yaklaşık 5 yıldır emekliyim. Bu esnada bir kişi hariç önceki gibi saygı ve sevgi gördüm arkadaşlarımdan. Çok yorgun ve hasta olduğum bir gün Kampüse gitmek zorunda kalmıştım. Çıkışta o kişiden beni eve bırakmasını rica ettim. Duyumsamazlığa getirdi. Ben çalışırken hali böyle değildi.
Yaşlandıkça kemikler gibi kalp de incelirmiş. Yaş alanlara hele rahatsız iseler itinalı davranmak gerekir.
Onlar en çok saygı bekler. Ben büyüklere her zaman çok saygılıydım. Hele hocalarıma…
Belki bunun için açıldı tüm kapılar sonuna kadar…
İyisiyle kötüsüyle hepsi geride kaldı. Şanslıydım hocalarım, idarecilerim beni sevip kolladılar.
İki asistanım oldu. Her ikisi de pırıl pırıl, güzel ahlaklı, yetenekli ve herkesçe sevilen insanlardı.
Dünyanın en iyi bölüm başkanına sahiptik. Kendisinin sayesinde uzun süre kardeşlik ortamında çalıştık. En yakın arkadaşımla aramızda sadece birkaç oda vardı. Diğer bölümlerde de çok değerli arkadaşlarımız mevcuttu ve gerek sosyal gerekse bilimsel olarak ortak davranışlar içindeydik.
Fakülte içinde sevildiğimi hep hissettim. Benim de kimseye karşı en ufak kötü bir düşüncem olmamıştır. Her zaman belli bir uyum içindeydik. Evet şanslıydım…
Nasip eden Allah’a şükürler olsun.
Bu günleri de dolu dolu ve verimli geçirmeyi lütfetsin Rabbim.
Herkese sağlıklı emeklilikler dilerim.

Aşağıdaki şiir emeklilik günlerimi çok güzel ifade etmektedir:

PENCEREDEN BAKINCA

Sabah ezanıyla başlar
Bizim sokakta hayat
Bak yaşlı bir adam
Almış simit tezgahını
Telaşlı adımlarla ilerliyor
Her gün ama her gün aynı saat
Tıpkı aşağıdaki börekçi kız gibi

Esnafların bir kısmı erkenci bir kısmı geç
Öğrenci ve memurlar ise daha stabil
Şu hanım temizliğe gidiyor belli
Saat yedi elli
En geç sekiz onların işe başlama vakti

İnsandan çok servis var caddede
Sitelerin önünde birkaç çocuk ve anne
Herkes telaş içinde
Kolay değil bu hengâme

Ben emekliliği çok sevdim
Allah’ım müteşekkirim
Devamlı eyle sıhhatimi ki
Sevdiğin ve sevdiğim işlerle ilgilenebileyim.

Tema Tasarım | Osgaka.com