FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 23 Kasım 2021 246 Görüntüleme

Savunma Ekonomisi

Bugün sizlere hem bireysel hem de toplumsal olarak zaruri ihtiyaç listemizde ilk üç içerisinde bulunan savunma ihtiyacından ve bunun ekonomiye etkisinden bahsedeceğim. İlk üç de diyorum çünkü listemizin diğer iki şıkkı da insan hayatını ikame ettirme konusunda oldukça belirleyici olan belenme ve barınmadır. İnsanların yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ilk iki seçeneğe ulaşmak kolaylaşmış olsa da savunma ihtiyacı,sınır güvenliği ihtiyacının artması ve hızla gelişen teknoloji ile birlikte oldukça yüksek maliyetleri beraberinde getirmektedir. İşin sonunda insan hayatı ve devlet güvenliği söz konusu olduğu için bu maliyetlerden kaçınmak ya da tasarruf etmek oldukça zor. Özellikle stratejik olarak öneme sahip coğrafyalarda bu maliyetler oldukça artmakta. Bu yüzden kamu gelirlerinin ciddi bir bölümü savunma gereksinimlerine ayrılıyor. Savunma ekonomisinin büyüklüğü ülkeden ülkeye büyük farklılıklar göstermesine karşın, küresel olarak sadece hükümetlerin yıllık savunma harcamalarının dünya GSYH’na oranı ortalama olarak %2,5’i aşmaktadır.
Anadolu coğrafyası bu açıdan ayrı bir öneme sahip çünkü yüzyıllardır çeşitli güç mücadelelerine sahip olmuş. Bu güç mücadelelerinin sebebi hepimizin bildiği üzere Anadolu coğrafyasının dünyanın en verimli topraklara sahip olması ve tarih boyunca kültürlerin başkenti konumunda olması. Bunlara ek olarak civar ülkelerin sahip olduğu kaynaklar ve dolayısıyla bu kaynaklara sahip olmak için her yola başvuran sömürgeci ülkeler de Anadolu coğrafyasının güvenlik maliyetini oldukça arttırıyor. Ayrıca komşu ülkelerin yaşadıkları iç savaşlar ve siyasi istikrarsızlıkların bölgenin terör yuvası haline gelmesinde çok büyük etkisi oldu. Bu sebeplerle Türkiye ekonomisi oldukça büyük savunma maliyetleri ödemek zorunda kalan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor ve vatandaş olarak bizlerde bu maliyetleri cebimizde hissediyoruz.
Türkiye, dışa bağımlılığı azaltmak ve savunma maliyetlerini düşürmek adına son yıllarda oldukça önemli adımlar atmış olsa da içinde bulunduğu durumlar sebebiyle savunma maliyetlerini azaltabilmiş değil. 2020 yılında 53,9 milyar TL olan Millî Savunma Bakanlığı Bütçesi 2021 yılında %14’lük artışla 61,5 milyar TL olarak belirlendi. Ancak Türkiye ayırdığı bu çok ciddi bütçeyle bile liste de ilk 10 arasında yer alamıyor. Bunun sebebi ise her masada olmak isteyen ve bir çok coğrafyanın kaynaklarında gözü olan ABD, İngiltere ve Çin gibi devletler.Öte yandan, savunma ekonomisi ile ilgili üretim süreçleri mal ve hizmetlerin üretimine ilişkin bilgi olarak tanımlanan teknolojik gelişmelerden etkilendiği gibi, teknolojik gelişmeye önemli katkılar sağladığı için çok kıymetli. Örneğin İHA ve SİHA konusunda kaydedilen yol sayesinde Türkiye bu alanda kendi ihtiyacını karşılamanın ötesinde ürettiği teknolojiyi dışarıya satacak duruma geldi. Aynı zamanda üretim sırasında kullanılan ve ortaya yeni çıkan teknolojiler başka sektörlerin de gelişmesine katkı sağlaması bakımından çok kıymetli.Bu gibi atılımların gerçekleşmesinin yanında, jeopolitik risklerin azalması ve hiçbir Türk vatandaşının zarar görmemesi en büyük temennimiz.

Tema Tasarım | Osgaka.com