FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 5 Şubat 2024 120 Görüntüleme

ÖZBOYNUİNCELİ KÖYÜ VE DELİ HÜSEYİN SÖYLENCESİ

KIRŞEHİR – Kaman’da Büyükoba, Erbirim, Tepeköy Meşeköy denilen bir yerleşim yerinde nehir kıyısına Boynuinceli Vadisi denilmektedir. Burada yaşamaktayken Aydın ve Antalya’ya giderler. Antalya’dan Nizip’e gelirler. Orada Araplar ve Kürtler ile anlaşamayarak, Toroslarda yurt aramışlar. Karaman yöresine geldiklerinde orada da daha önce gelen Türkmenler ile kavga etmişler. Kavgada Halımlı Beylerinin oğlu ölünce onlar Karaman içlerine gidip, yurtlarını Boynuinceli Yörüklerine bırakmışlar. Böylelikle Toroslarda yurt sahibi olmuşlar.
Yazın Karaman Belinde kalırken kış aylarında ise Akdeniz sahiline inmişler. Erdemli – Silifke arasında değişik yerleşim yerlerine dağılmışlar. 1954 yılında Muhtar Ali Akçanlık’ın önderliği ile Erdemli Arpaçbahşiş’te yer satın almışlar, Yeni Mahalle’yi kurmuşlar.
Silifke’ye bağlı Boynuinceli köyü olarak tüzel kişilik devam ederken, 1991 yıllarında Silifke Belediyesinin mücavir alanında olması nedeniyle büyük zorluklarla karşılaşmışlar. Boynuinceli, Hasanaliler ve Kızıleseli köyleri birleşerek Narlıkuyu kasabasını kurmaya karar vermişler. Önce yapılan oylamada ret oyu kullanmışlar. Bakmışlar ki köy olarak yerleşimde zorluklar devam ediyor. İkinci oylamada Kasaba kurulmasını karar vermişler. Belediyelik olduktan sonra kendi imar çalışmaları içinde köylüler yerleşim yerlerine evler yaptırmışlar.
Ama yaz aylarında Karaman belinde yaylarına gitmeye devam etmişler. Boynuinceli Köyü tüzel kişiliğinin ortadan kalkması üzerine yayladaki yerlerine Karaman, Mut’taki çevre köyleri ele geçirme çalışmalarına başlamışlar. Onun üzerine yaylalıklarını kurtarmak üzere 2007 yılında Özboynuinceli Köyünü kurmuşlar.
Boynuinceli köyü zaman içinde başka yerlere göç vermiş. Karaman, Ereğli ve 1974’ten sonra Kıbrıs’a gidenler olmuş. Halen Mersin Çavuşlu, Menderes, Fatih, Sazbaşı, Kara Ahmetli, Atayurt gibi yerleşim yerlerinde yaşamaya devam ediyorlar. Yaz ayları gelince bir ucundan bir ucuna 20 km’ye varan yaylarında buluşuyorlar. Kışlık ve yaylaklarının arası 90-120 km arasında değişiyor.
Rivayet olunur ki; Damat İbrahim Paşa Boynuinceli aşiretindenmiş. Onun döneminde Nevşehir, Hasan Dağı – Ereğli eteklerinde, bunlara meralar vermişler. Zaman içinde Boynuinceli aşireti Osmanlı topraklarında çok büyük ve güçlü bir komumda iken Kuyucu Murat Paşa’nın hışmına uğramışlar. Özellikle Toroslar bölgesinde çok kayıplar vermişler. Ondan sonra Anadolu’nun değişik yerlerine gitmek zorunda kalmışlar. Zaman içinde Aydın Yöresine, Antalya yöresine gitmişler. Nizip Bölgesine gitmişler. Orada Araplar, Kürtler barındırmamışlar. Anadolu’da dönmüşler durmuşlar. Aydın’a gidiş tarihleri 1630 yıllarına rastlıyor.

Kaynak kişiler:
1. Ali Dudu, (1956)
2. Mustafa Demirsöz (1948)
3. Hüseyin Köristan, Özboynuinceli Köyü’nden

CENUPTA TÜRKMEN OYMAKLARI ALİ RIZA YALMAN (YALKIN ) KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI – 1977

Boynuinceliler, yazın Silifke kazasının Mağara bucağına bağlı, Yüğlük Dağı eteklerinde, kışın Silifke’nin Yağdağ bucağına bağlı, Kızkalesi civarında deniz sahilinde kışlar. Bu aşiretin meşhur yaylaları : Karagöl, Eğriçayır, Perçemgediği, Sarı Taşgediği, Koncagediği .
Bunlar 200-300 çadırlı bir oymaktır. 1500 kadar nüfusu vardır. Yaylası karaman’ın 18 saat güneyinde ve Torosların kuzey batısında Yüğlük etrafındadır.
Yüğlük dağı genç, yeşil ve çiçekli dağlardır. Bu dağda bazen vahşi hayvan avcılığı da yapılmaktadır. Dağın tepesinden Konya, Karaman ovaları serbestçe görülebilir.
Bu dağa Silifke 20, Ereğli 12, Karaman 18 saattir. Boynuinceli oymağının yaşlısı ve ulusu olan Hacı Süleyman Ağa’yı ziyaret ettim. Fakat bu temiz yürekli ağayı hasta buldum. Zavallının sol tarafına inme inmiş, bacağı tutmaz olmuş. Çadırın denklerine dayanmıştı. Üstelik kulakları da sağırlaşmış, duymuyordu.
Uzun sakallı, üç etek entarili 82 yaşındaki Hacı Süleyman Ağa ile tam iki saat beraber kaldık. Konuştuk ve dertleştik.
Hacı Süleyman Ağa diyor ki:
“Efendi, bu yayla Bulgar’ın en cömert yaylasıdır. Kurağından rutubeti çok olduğundan, bize ürün de verir. Obanın erkekleri çok çalışkan ve yiğittir. Ama şehirleri az gördüklerinden biraz kendini beğenmiş gibi görünürler. Vakti ile yaylamızın üstünde Boynuinceli ve Halımlı Yörükleri arasında çok savaş olmuş. Bu savaşa sebep ise yer meselesidir. Onlar Yüğlük’ün güneyini istemişler, biz de vermeyiz demişiz, kavga çıkmış.
O zaman ki Ağamız Mustafa Bey isminde yiğit bir ağa imiş. Halimliler bu beyin oğlu Şahbaz Beyi Karaman’a giderken yolda öldürmüşler. Ondan sonra Mustafa Bey duramamış ve aşiretimizi kırdıra kırdıra Halimli’yi vurmuş. Onları yirmi yıl Bulgar’a hasret bırakmış. Tam yirmi yıl kayalar arasında ufak topraklarda barınmışlar.
Dünya harbinde 3 oğlum şehit oldu. Dünya harbi ve Kurtuluş Savaşı’nda 32 yiğidimiz şehit oldu.
Bizler; eneksiz (sermayesiz, burada kadın anlamında ) ineksiz, tüneksiz ve bineksiz (yatacak yer) duramayız.
Ne zaman hüküm sürdüklerini bilmem ama, bizim aşirette adı sanı ile anılan üç bey varmış. Mustafa Bey, Hacı Memiş Bey, Kurt Bey. Bu beylerin yaşadıkları zamanda obamızın arkası bir kere, yere gelmemiş. Aşiretler ünlü günler geçirmiş.
“Temmuz 1928, cilt 1, sah.206-210″
Anadolu’da ve Rumeli’nde Yörükler ve Türkmenler Sempozyum Bildirileri.
19. yüzyılın yarısında aşiretlerin iskanına dair gözlemler. Abdullah Saydam, sah. 222.
Özboynuinceli Köyü: On sekiz cemaatten oluşan Boynuinceli (Danışmend- i Sagir ) Aşiretine bağlı Hacıahmetli Cemaati’nden 150 kişilik bir grup Aksaray meclisine giderek beylerin kendilerinden,
Muhtelif adlarla vergiye zam geldi diyerek fazla para aldıklarını ifade etmişler. Kendilerinin diğer ahali gibi Tanzimat-1 Hayriye usulüne dahil edilerek iskan olunmalarını talep etmişlerdir. 1843 yıllarından itibaren aşiret beyliklerinin kaldırılması Babı Ali tarafından ele alınsa da bir sonuca ulaşılmamıştır.
19. yüzyıl 10101 no’ lu temettü defterinde:
Boynuinceli: 124 hane
Henüz yerleşik düzene geçmediklerinden 7 ailenin kayıtları mevcut bulunmakta. 4 davar çobanı, 2 amele, Tarsus’a firar ederek gitmiş bir suçlu aile olduğu görülmektedir. Bunlar üzerinde de; 125 keçi, 5 adet deve, 3 kısrak kayıtlarda yer almaktadır.

TEMETTÜ DEFTERLERİNE GÖRE 19. YÜZYILDA SİLİFKE AHMET UÇAR
BOYNU İNCELİ LERDE DELİ HÜSEYİN SÖYLENCESİ

Boynuinceli yörükleri Kırşehir – Kaman yöresinde yaşarken, Toroslara gelirler. Bir süre sonra Aydın yöresine giderler. Ama Yüğlük Dağları etekleri onların burunlarında tüter. Sonra göç kervanı Elmalıdağ, Yüğlük Dağlarına gelir.
Orada Kızılgeçit tarafından gelen Kızılar Aşireti vardır. Onlar ile geçinemezler. Kavgalar dövüşler olur.

Sonunda Karaman’da bulunan Mutasarrıf karar verir. Boynuinceliler başka yere iskan olsun. Karar güzelde Boynuinceliler buranın özlemi ile Aydın yöresinden zorluklarla gelmişlerdir.
Obanın önderlerlerinden Deli Hüseyin obanın ağıtçı kadınlarını toplar.
“Yarın erkenden tan ağarmadan herkes bir mezar taşına sarılacak ağıt yakacak. Öyle bir ağıt yakın ki; Karaman mutasarrıfı duysun.“
Obanın ağıt yakan kadınları gelirler, dedikleri gibi birer mezar taşına sarılıp ağıt yakmaya başlarlar.
“Uy dedem, dedem“
“Uuuyyyy. Uy Gözel Ebem“
“Sizi nahıl bırakıp gidek”
“Bize ölümden beter bu ayrılık“
Ağıtlara diğer kadınlar da katılır. Elmalı Dağı etekleri, koyaklar yankılanır. Zabıtbaşı bu ağıtlar ile uyanır. Askerleri alır oraya gelir. Durum çok acıklıdır. Kadınlar ağlaya ağlaya kendilerinden geçmekte. Bir rapor tutar. Karaman Mutasarrıfına götürür.
“Elmalı’da yaptığımız tetkikler sonucunda inandık ki, bu yurt Boynuinceli yörüklerinin.“
Karar verilir. Kızıllar Aşireti Karaman Taşkale yöresine iskan edilir. Yüğlük Dağları etekleri Boynuincelilere verilir.
Kızıllar Aşireti sulak alanlara yerleşir. Verimli topraklarda tarım, hayvancılık yaparlar. Varsıl olurlar.
“İyi ki bu boynu inceliler gelip, bizi yurdumuzdan etmişler.“
Her yıl buraya gelen Boynuinceliler yıllarca Deli Hüseyin’in mezarı başında kurban kesip hayır duası etmişler. Rivayet bu ya; Kızıllar Aşireti de bu eğlencelere katılmışlar. O günden sonra iki aşiret dostluk içinde yaşamışlar. Birbirlerine kız verip, hısım olmuşlar. Karaman’dan Oğra Alanına gelinceye kadar üç dört köy kurulmuş. Şimdilerde ise, Boynuinceli Aşireti yurtlarına sahip çıkmak için Özboynuinceli Köyünü kurumuşlar. Kış aylarında Narlıkuyu, Tırtar, Erdemli merkez, Arpaçbahşiş’i yurt tutmuşlar. Narenciye bahçeleri, seralar kurup üretip yapmışlar. Yaz aylarında ise Yüğlük Dağları eteklerine gidip orada yaşamlarına devam etmişler.
Kalan birkaç yörük, birkaç arıcı ya rağmen inatla yurtlarına sahip çıkmışlar. Bir kez Mart ayında muhtarlık seçimi için köylerine giderken, Mara’da kalmışlar. Orada sandıklara oylarına atıp, yemeklerini yemişler. Bu nedenle adları “Seyyar Köy’e“ bile çıkmış.
Biz yine de sizler ile Boynuinceli tarihçesini paylaşalım.

İlginizi çekebilir

BOZYAZI’LI ŞEHİDİMİZE VEDA

BOZYAZI’LI ŞEHİDİMİZE VEDA

Tema Tasarım | Osgaka.com