FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 22 Kasım 2022 265 Görüntüleme

PERS YOLU OLİMPİYAT SPOR / 2

27 Kasımdaki yürüyüş için, Pers Yolu’nda araçlı geçiş yaptığımızı, “Pers Yolu Rehberi İnce Bukay” olarak gelememe olasılıklarıma tedbirden olmak üzere, değerli hocalarıma, yolu gösteriyor olduğumu, bir koltuk altına on karpuz sığdırıp, bundan da ileri MUTluluk yaşayanlardan olduğum için, başta birazcık, “gerek yok hocam” türünden düşünsem de, işini ciddiye alan, aksi olasılıkları da öngören Antrenör Ümit ASLAN hocama hak verip, Pers Yolu’na düştüğümüzü hatırlatarak başlıyorum.
Gökçe Köyü (önceki Çerkez Köyü) açık taş çeşmesinden buz gibi sularımızı içip, bir miktar omuzlayıp, azıcıkta dinlendikten sonra ayaklanmıştık.
Yedigöz Boğazı’nı aşıp, Çerkez Asfaltına ulaştığımızda, doğu yönünde, geniş tarlalara paralel, güney yönünde, düz bir hatta orman uzanır. Ağaçlar, oldukça ileri yaşlı, sık diyebileceğimiz sıkılıkta.
Burada, ormana paralel, doğu yönünde yürüyeceğiz. Zeminde yol yok. Sürülmüş, yılına göre, ekilmişte olabilecek olan tarladan.
İsteyen dağcılar, orman içinden de ilerleyebilir, ancak sıkı orman örtüsü keyifli bir yürüyüşü engeller. Yine de yoldan çıkmayalım da ısrar olursa, asfalttan kuzey yöne sapıp, yolda ilerleyip, iki yüz metre kadar ilerden ham yola gireceğiz.
Orman hattından ilerleme, ilerde bu yolla kesişir.
Buradan itibaren, Pers Yolu, birazda kır havasına çalar. Ta ki Lale eteklerindeki, Koca çayır eteklerine varıncaya kadar. Bunun nedeni, rakımın 1500’lere doğru tırmanması yanı sıra, etraftaki bitki örtüsü ve tarlalar olduğu gibi, ilerlediğimiz zeminin kayrak yapısıdır.
Orman işletmesi, çam ağaçlarının yanı sıra yeni türler dikmiş sahaya. Henüz yolun başında olan bu türler yetiştiğinde, muhteşem Pers Yolu ayrı bir hava kazanacak. Ayrı bir yürüme keyfi sunacak.
Bu alandaki yürüme mesafemiz yaklaşık altı kilometre civarı. Yazın sıcak günlerinde bile, kısa mesafe bir kaç çukur kısım dışında, sürekli esinti var buralarda. Yorulduğumuzda sığındığımız çam gölgeleri ile birlikte esinti, yolcuyu, yorulmaktan kurtaran ciddi iki olgudur.
Lale’nin Koca Çayır etekleri, kısa bir inişten sonra, birden bire çıkıverir karşımıza. Kaynar’dan ve Eski Lale yerleşimi su kaynakları, eteğin üç yüz metre kadar ilerisinde, çatakda birleşir. Burası bir vadidir.
Ortasından akan çay etrafını besler, çayırlık alanlar oluşturur. Çayırlık olmayan alanlar, Laleliler tarafından ekilebilir hale getirilmiş. Genellikle el avarı ekiliyor. Yer yer yonca ekilmeye başlamış, yeni akım. Bu rakımların muhteşem selvi kavakları, çoğunlukla olduğu gibi, burada da sıra dışı bir güzellik sergiler.
Pers Yolu ileri duraklarından Sibila antik kentinin bulunduğu Kavaközü Köyü’nün 1850’li yıllardaki kuruluş başlarında başrol oynayan Nizam Salih, Hacı Hasan, Hacı Mustafa adlı üç kardeş buralı. Laleli.
Lale, bu nedenle sürekli ilgi alanım içindedir. Bu köyde, Kavaközü’nde gibi hissederim kendimi.
İki köy, uzunca bir süre karışmış. Kız alıp verme yaşamış. Bu gün, o günler kadar olmasa da, bu durum hala bilinir. Ben kendim, yazmakta olduğum, şimdilik adı “Yaşam” olan kitabımda, buraları da anlatıyorum.
Çatak’da durduk, hocalar ile. Etrafı fotoğrafladık. Burada yol ikiye ayrılıyor. Ana Pers Yolu. Lale Köyü iç yolu. Lale Köyü iç yolu, köyü keşfetmek, halkla kaynaşmak için.
Şahsen ben ve tayfam, keşif yürüyüşlerinde iç yolu tercih ediyoruz. Özellikle keşif aşamasında, yerel halktan çok şey öğrenebileceğimizi biliyoruz. Yeni, kalıcı dostluklar ediniyoruz. Yerel halk, bu yönde istekli. Bir kez daha, Pers Yolu adına kendilerini selamlıyorum.
İki hattın arasında, yaklaşık iki kilometre kadar bir fark var. Sonuçta, her iki yolda Pers Yolu’nun Kaynar noktasına çıkar. Burada birleşen yol, uzunca bir kilometre, tek yol olarak ilerler.
Lale iç yolunu kullandık bu defa da.
Ümit ve Murat hoca ile ilerlerken, çoğu zaman kullandığımız kamp alanında durduk.
Burada, muhteşem suyu gürül gürül akan, taş mimari, çağıltılı bir çeşme var. Kamp zamanlarında, keşif takımının yıkanması gereken başta çoraplar olmak üzere, eşyalarımı yıkarım. Bunun için, çeşmenin hemen altında evi olan, Pers Yolu dostlarımızdan kova alırım.
Bir kaç seslenme ile ulaşamadığımız dostumuz, kendiliğinden çıktı geldi bu defa. Kısa bir sohbetten sonra elma götürmemizi istedi. Kabul ettik. Kendimi bildiğim ilk günlerden, yaşadığım şu günlere kadar, vazgeçilmezimdir elma! Dönüşte alacağız.
Kıvrılarak ilerleyip, iç yolun üçüncü kilometre civarından, kuzeye sapıp Kaynar’a ulaştık.
Saptığımız yerde, büyük bir hayvan besleme tesisi var. Çalışmayan. Ciddi anlamla, hibe destekle yapılmasına rağmen, heba olmuş bir yatırım olan.
Kaynar adını, güçlü su kaynaklarından alır. Adı üstünde, birçok yerden su kaynar.
Şimdilerde, küçükbaş hayvan yetiştiricisi olan bura insanlarının, küçükbaşlarının sulanması için, çeşmeler yapılmış Kaynar’a. Tekneli. Hali hazırda üç tane olan.
Ana kaynak buradan, biraz daha ileride, güney doğu yönde, iki yüz metre kadar. Burası da biz Pers Yolu kaşiflerinin çadır kurduğu yerlerden biridir.
Ümit ve Murat hocalar ile kısa videolar yaptık burada. Tanıtım amaçlı.
Veee dönüş başladı.
Elmalarımızı aldık.
Yorgunluk kahvemizi. İnce Gıda Zeytinyağı Fabrikası – MUT’ta içtik.
19/11/22

Tema Tasarım | Osgaka.com