FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 24 Mayıs 2022 465 Görüntüleme

DİJİTAL ÇAĞIN TEHLİKELİ HASTALIĞI; DİJİTAL OBEZİTE…

Dünya olarak hızlı ve hazır beslenmelerden kaynaklanan obeziteyle mücadele tüm hızıyla sürerken bir de dijital obezite çıktı meydana. Hem de gümbür gümbür geliyor.
Nedir peki obezite ve dijital obezite?
Obezite; sağlığı bozacak kadar fazla bir şekilde vücutta aşırı ve anormal yağ birikmesine denir. Vücuda gereğinden fazla yüklenen kaloriler zaman içerisinde obeziteye neden olur. Fastfood türü beslenme dediğimiz, hızlı ve hazır yiyecekler, kimyasal içerikli gıdalar ve şekerli gıdalarla uzun süreli beslenmek hem sağlığı bozuyor hem de obeziteye/şişmalığa neden oluyor. Obezite bir çok hastalığın zeminini oluşturur. Aynı zamanda ciddi hastalıkların da davetçisi ve de habercisidir.
Bu anlamda baktığımızda, “Dijital Obezite”, birçok ciddi hastalığın zeminini oluşturan ve çok önemli sağlık sorunu olarak nitelendirilen fiziksel obezitenin, dijital hayattaki karşılığıdır.
Dijital Obezite, bireyin dijital ortamlarda, zihinsel, bedensel ve ruhsal sağlığını bozabilecek ölçüde, aşırı olarak dağınık-bütünlüksüz-birbiri ile bağlantısı olmayan bilgi, içerik ve bildirim alması olarak tanımlanmaktadır. Dijital medya içeriğinin aşırı tüketimi sonucunda bireyler bağımlı hale gelerek, daha fazla içerik tüketme isteği duymakta ve “dijital obez” adayı haline gelmektedirler.
Tıpkı fiziksel obezitenin farklı hastalıkları beraberinde getirmesi gibi; dijital obezite de bir çok dijital hastalığa neden olmaktadır. Bu hastalıkların bazılarını incelediğimizde:
Nomofobi: Akıllı telefonsuz kalma korkusu.
Yapılan araştırmalar günde ortalama 78 defa akıllı telefonlarımıza baktığımızı gösteriyor. Bu da neredeyse ekranlara bakmadan yarım saat bile geçiremiyor olduğumuz anlamına geliyor.
Netlessfobia: İnternetsiz kalma korkusu.
Fomo: Sosyal medyada ve internette olup bitenleri kaçırma korkusu.
Plagomani: Plagomani, şarj bağımlılığı anlamına geliyor. Telefonun kapanmasından ve kullananmamaktan kaynaklı bir korku.
Siberkondria: Bireylerin, sağlıkları ilgili kaygı ve korkularından kaynaklı dijital mecralarda sürekli bir şekilde sağlıkla ilgili bilgileri, haberleri araştırarak daha fazla kaygı ve korku yaşamaları.
Ego Sörfü: Bireylerin kendileriyle ilgili yapılan paylaşımlar, beğeniler ve yorumları sürekli olarak takip etme ihtiyacı duymaları. Sürekli olarak internette kendi isimlerini aratmaları.
Youtube Narsizmi: Bireylerin daha çok tanınma ve sanal dünyada yer edinme güdüsüyle, youtube platformunu kullanmaları.
Photolurking: Bireylerin sosyal medya aracılığıyla, başka kişilerin fotoğraflarını sürekli olarak incelemek ve bunu çok sık tekrarlamak.
Tıkınmalı izleme: Bireylerin dizi, film ve farklı diğer içerikleri hiç ara vermeden, arka arkaya izlemesi, seyretmesi.
Like Bağımlılığı: Bireylerin, paylaşım yapıtıkları andan itibaren, sürekli olarak gelen bildirimleri ve beğenileri kontrol etmesi…
Görünen o ki bu dijital hastalık listesi uzayıp gidecek. Çünkü dijital platformları kullanımla ilgili yapılan son araştırmalara baktığımızda:
Ocak 2022’de Türkiye’de kişilerin internet kullanımı günlük 8 saatti ve 69,95 milyon internet kullanıcısı vardı. Bilgisayarda geçirilen süre; 3 saat 31 dk. Sosyal medyada geçirilen süre 2 saat 59 dk.
Ocak ayında ülkemizde 68,90 milyon sosyal medya kullanıcısı vardı. Bu sayı, toplam nüfusun yüzde 80,8’ine eşit. Türkiye’deki sosyal medya kullanıcıları 2021 ile 2022 arasında 8,9 milyon (yüzde +14,8) arttı. Araştırma sonuçlarını detaylı incelemek isteyenler olursa link bırakıyorum.
https://recrodigital.com/we-are-social-2022-turkiye-sosyal-medya-kullanimi-verileri/#:~:text=T%C3%BCrkiye’de%202022’de%20%C4%B0nternet%20Kullan%C4%B1m%C4%B1%20Verileri&text=T%C3%BCrkiye’de%20internete%20eri%C5%9Fim%20oran%C4%B1,5%2C9)%20art%C4%B1%C5%9F%20g%C3%B6sterdi. (23/05/2022,13.38)
Pandemi bitti bitiyor derken,geride bıraktıklarını tartışamaya başladık bile.Genel olarak beden ve ruh sağlığı üzerinde her açıdan çok ciddi kayıplar ve kalıcı tahribatların yanında,covid 19 salgınından geriye kalan kuşkusuz daha fazla dijitalleşmiş bir dünya oldu.
Yaşamda birçok alanda dijital dönüşüme şahitlik ettik. Bir kaç yıl önce asla olmaz dediklerimizi tek tek oldurdu pandemi. Eğitim, online bankacılık, alışveriş, geziler, toplantılar… derken sanal gerçeklik dediğimiz metaverse… Hayatımızda baş döndürücü hızla değişip dönüşerek giren dijitalleşme hepimizi neredeyse ağına almış durumda. Kimileri hayatında kaliteli yaşam ve sağlıklı beslenme vb. ilke edindiği gibi, dijital yaşamına da bir kota ve sınır getirerek kendini koruyabilirken,kimileri de her anlamda keçeyi suya atmış,dışarı çıkan yerine taş atıyor adeta…
Çok uzağa gitmeye gerek yok, başımızı hangi yöne çevirsek elinde telefon, içinde dünyayı keşfedercesine başını kaldırmayan/kaldıramayan bireyleri görüyoruz.
Dijital bağımlılık o kadar sarmış ki insanlığı, aynı filmin bütün bölümlerini bir günde izleyenlerden tutunda, saatlerce sosyal medya hesaplarında video izleyenler, hatta sosyal medya hesabında yayınlamak üzere video içeriği üretenlerinde sayısı azımsanmayacak kadar çok maalesef. Tablet, telefon, bilgisayarla sanal oyun tutkunu hatta bağımlısı olanları da unutmayalım. Ne ararsak, hangi bilgiyi istersek, hangi yemeği canımız istiyorsa, en moda giyim/aksesuar hepsi sadece bir tık uzağımızda. Her kime söyleyecek sözümüz varsa, yorumlar ve eleştirilerimiz varsa ya da gizli hayranıysak hepsi fake hesapla bir dokunuş kadar yakınımızda. Hayatımızı bu derece kolaylaştıran bu koca dijital dünyadan uzak kalmak mümkün değil elbette. Çünkü birçoğumuzun da işimiz gereği bulunmamız gerekiyor. Hal böyleyken, her şey bu kadar yakın, bu kadar kolay iken, imkansızlık kavramı yavaş yavaş anlamını kaybetmeye başlamışken kim tutar insanlığı… Yelkenler fora, bekle bizi dijital dünya…
Koskoca derya deniz bu dijital dünyada kişinin kontrolü kaybetmeden yaşaması çok zor, özellikle gençler ve çocuklar için türlü tehlikeler barındırdığını düşünürsek.
Biz ebeveynlere, yetişkinlere, eğitimcilere, aslında her bireye, her kuruma özellikle eğitimle ilgili kurum ve kuruluşlara çok iş düşüyor.
Bizler yetişkinler olarak öncelikle kendimizi dijital dünyanın tehlikelerinden korumalıyız. Kendimize sınırlar koymalıyız. Zamanımızı planlamalı ve dijital mecralarda zorunlu haller dışında geçirdiğimiz zamanı azaltmalıyız.
Sorumluluğunu taşıdığımız, her şeyden sakındığımız çocuklarımız konusunda da, inisiyatif almalıyız ve kişisel gelişimlerini desteklemeli, okuma alışkanlıkları edindirmeliyiz. Sosyal aktivite ve sportif faaliyetlere yönlendirilmeli. Birlikte kaliteli zaman geçirmek de çok kıymetli. Yine hem kendimiz hem çocuklarımız için, bir zaman planlaması geliştirmeliyiz. Hangi zamanlarda neyi ne kadar izleyeceğini, yaşını da göz önünde bulundurarak, gerekirse birlikte planlamalıyız. Çocuklarımızı hangi sosyal medyayı kullanıyor, kimlerle takipleşiyor, ne tür paylaşımlar yapıyor… bilmeliyiz, takibini iyi yapmalıyız. Aksi takdirde çocuğumuzu koca derya deniz dijital dünyada savunmasız ve tek başına bırakmış oluruz ki o vakit büyük tehlikelere ve risklere maruz kalırlar evlatlarımız.
Toplumsal anlamda, “DijitalObezite” konulu farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları düzenlenmeli.
Özellikle çocuklar ve gençler büyük risk altında olduğundan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı öncülüğünde, farklı devlet kurumları ile işbirliği yapılarak, bir eylem planı oluşturulabilir, ülkenin geleceği çocuklar ve gençler dijital risklerden en üst seviyede korunabilir.
Sivil toplum kuruluşları tarafından da çeşitli çalışmalar yapılmalı ki bu konuda benimde yakından takip ettiğim SODİMER’in çalışmalarını çok önemsiyorum. Ülke genelinde alanında uzman eğitmenler tarafından gönüllü olarak dijital farkındalık çalışmaları/eğitimler/seminerler/konferanslar düzenleniyor. Detaylı incelemek isteyenler için link bırakıyorum.
https://sodimer.org/
Şu hayatta dijital yetkinliklerinizin yanında sanal uğraşlarınızda olsun, ama her daim gerçek mutluluklarınız olsun efendim…


HAFTANIN ÖNERİSİ: Kendiniz başta olmak üzere, aile bireyleriniz için bir zaman planlaması yapılabilir.
https://www.guvenliweb.org.tr/haber-detay/dijital-hastaliklara-zemin-hazirlayan-dijital-obezite-nedir, (23/05/2022, saat:13.10)

İlginizi çekebilir

TÜRKMEN ŞENLİKLERİ 1977

TÜRKMEN ŞENLİKLERİ 1977

Tema Tasarım | Osgaka.com