FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Haber 18 Nisan 2024 96 Görüntüleme

KARADEĞİRMEN / 19

PERS YOLU – BİR SU DEĞİRMENİ

Buradan ilerleyip doğu yöndeki aydınlatma arka pencerelerin altından geçerek, güney yöndeki atölye odasına gelinirdi. Burası, tavana kadar yükselmeyen bir iç duvarla üretim bölümünden ayrılmış, takım taklavatın konulduğu yerdir. Burada bulunan değirmen taşlarının yivlendirildiği metal çekiçler, felek demiri denilen, iki metre civarı uzunlukta iki santimetre civarı çapta, altı ya da sekiz köşeli olabilecek kaldıraç demiri, bu satırları yazdığım şu an dahi gözlerimin önünde. İç duvarın öğütücü taşlar yanında oluşturulmuş, beton zeminli, ahşap çatıya montajlanmış bir aparatla, yivlemek için alınan değirmen taşlarının yerleştirilebildiği bir set vardı. Bu set anlattığım ham ürün giriş zeminin elli santimetre kadar engininde, anlatacağım öğütülen ürünü alma zemini olan ara zeminden bir metre kadar yüksekteydi.
İkinci zemin, öğütülen unların, taş haznesinden savrularak ahşap oluktan çıkıp, çuvallara girdiği yerdir. Yaklaşık olarak dört metrekare diyebilirim. Burada çuvallanan un, ağzı bağlanıp sahibince, değirmen dışına alınırdı. Çıkış yine batı yönde ve ana girişteki gibi çift kanatlı, yaklaşık bir buçuk metre genişliği iki metre kadar yüksekliği olan ahşap kapıdan olurdu.
İkinci zeminin altında yaklaşık, iki metre yüksekliği olan, dört metre kare bir bölüm daha vardı ki değirmenciden başka kimse buraya girip çıkmazdı. Benim gibi meraklılar hariç. Buranın adı Fisinlik’dir. Adını dışarıdaki düzenekten çelik boru marifeti ile gelen, değirmeni döndürmek için düzenlenmiş çarka, suyun çarpması ile oluşan, hava ve su karışımı serpintiye fisin denmesinden alır. Yoğun ve sürekli çarpma nedeni ile burada sürekli bir uğultu olur. Su, çarpma ile kesintisiz olarak çarkı döndürüp sistemden çıkar. Kendisi için açılmış yaklaşık bir metre genişliğindeki toprak kanaldan, batı yönde, yetmiş metre kadar, düz bir hat da ilerleyerek, Kömürcü Deresi ana yatağına girer. Koyunyunağı altındaki Kocaçayır da dereden ayrılarak başlayan değirmen suyunun yolculuğu üreterek, yeniden, ana yatağına kavuşmakla sona erer. Fisinlik suyu kanalı yaklaşık olarak ikinci zeminin altından geçerek, değirmenin güney duvarına paralel olarak bina dışına çıkar. Değirmenin önünde üzerinden arabaların geçebileceği genişlikte, ahşap kirişli, topak örtülü bir köprü vardır ki sistemi bilmeyen biri burada bir köprü olduğunu anlayamaz. Fisinlik su tahliye kanalı diye adlandırabileceğimiz bu kanalın her iki yanı köprünün on metre kadar aşağısına kadar kuru duvar yani içinde birleştirici malzeme olmayan taş duvar yapılıdır. Burada bol miktarda balık olurdu. Değirmenden Fisinlik yoluyla kaçan gıdalar onları bu kanala çekiyor olmalıydı ki Kömürcü deresinin her yerinden balık tutan biz çocuklar, buradan balık tutamazdık. Özel mülk diye. Kuzey duvarının batı köşesine iliştirilmiş bir de bakkal mevcuttu, ön cephesinde otuz çarpı otuz gibi minnak bir penceresi olan. İki çarpı bir buçuk metre boy, en ölçülerinde. Yükseklik iki metre civarı olmalıydı. Küçük kapısından ince uzun boylu Osman Ata dayının eğilerek girip çıktığını dün gibi hatırlıyorum.
O zamanın en gözde market ürünlerinden bisküvi, lokum, sadrazam, şeker, çay, sigara, ala şeker, çakmak, karalastik ayakkabı, çizme gibi ürünler bulunurdu. Sürekli açık olmaz müşteri talep ettikçe açılırdı.
Bu fiziki ölçülerdeki bir bakkal, Karabey’in, kısa boylu biri olduğunu düşündürür bizi.
Koyunyunağı yönünden gelen kanal hattı ile arasında yaklaşık otuz metre civarı, bir uzunluk vardı değirmen yapısının. Bu uzunluğun yaklaşık on beş metre kadarı değirmen yönünden, kanal seviyesinde yükselen, üzerinde beton malzeme ile yapılmış kanal olan, duvardı. Çok güzel, taştan örülmüş bir duvar. Ön yüksekliğini dört metre kadar anımsıyorum. Toprak arkdan gelen su, bu beton kanala girer, ardından, Fisinlike kadar uzanan, yaklaşık atmış santimetre çaplı hatırladığım çelik boruya girerdi. Çelik borunun beton kanalla birleştiği yerde olası olumsuzluklara önlem olarak çelik ızgara konuluydu. Zira buradan çelik boruya girecek herhangi bir şeyin, ne tutulması ne de sisteme zarar vermemesi olası değildi. Çelik borunun uzunluğunu, yer altındaki kısmı ile birlikte yaklaşık yirmi metre civarı olarak söyleye bilirim.
Değirmenle ilgili bir durum da toprak ark ile beton kanalın birleştiği yerden, ark yönünde otuz metre ileriden bir su sapağının olması. 04 Nisan 2024.

Devam edecek…

Tema Tasarım | Osgaka.com