FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 28 Temmuz 2020 821 Görüntüleme

KARDEŞ KARDEŞ GEÇİNEBİLMEK

Rivayete göre Âdem’in iki oğlu Hâbil ile Kabil arasında bir ihtilâf çıkmış, babaları her ikisinin de Allah’a kurban sunmalarını, hangisinin kurbanı kabul edilirse onun haklı olacağını söylemişti. O zaman gökten inen bir ateşin kurbanı yakması, kurbanın kabul edildiğini gösteriyordu (Âl-i İmrân 3/183). Sunulan kurbanlardan Hâbil’inki kabul edildi. Kıskançlığı yüzünden bu durumu içine sindiremeyen Kabil, kardeşini öldürdü (İbn Kesîr, III, 76).
Kıskançlık; Kardeşi kardeşe kırdıran, devletleri birbirine düşüren, memleket terkettiren, yuvalar yıkan, ihanet ettiren, iftira attıran, can yaktıran, İlk insanın yaratılışından günümüze kadar hiç eskimeden değişmeden gelen bazen çok tehlikeli olabilen, İnsanoğlunun yaradılıştan getirdiği duygulardan birisidir.
Çocukların en çok yaşadığı ve tek başına üstesinden gelemediği bu durumun adı kardeş kıskançlığı olarak çıkar karşımıza. Aslında toplumun kardeş kıskançlığı olarak nitelendirdiği bu durum tamamen çocukların anneyi kaybetme kaygısıyla yaptığı farklı davranışların ta kendisidir.
Düşünün ki yıllarca anne-babasının bütün ilgi ve sevgisinin odağında iken birdenbire bir rakip çıkageliyor, adına da kardeş deniyor. Tabi ki gerçekte durum böyle değil, ama çocuk gözünden çok can sıkıcı işler. En kıymetlisi, en çok güvendiği, en çok sevdiği bir tanecik annesi… O da ne? Bir başkasını kucaklayıp, öpüp kokluyor. Bir başkası gelmiş annenin yanında yatıyor, anneyi emiyor, ağlayınca tüm ilgi ona kayıyor ve hemen kucağa alınıyor. Yok yok hiçbir çocuk kolay kolay kabul etmez bunu bilesiniz. Minicik yüreğine bunu anlatmak kolay mı sanıyorsunuz? Hemen bir çözüm bulmalı yavrucak; derdini anne babasına söylemeli (artık beni sevmiyorsunuz, bebeği geri gönderin, ben bebeği sevmiyorum) Eğer çocuğun bu duygularını anlayarak ve onunla rahatça konuşarak sizinle dertleşerek rahatlamasına ortam sağlarsanız bu süreci çok rahat geçirebilirsiniz. Çocuğun duyguları sizde doğru yanıtı bulamazsa o zaman farklı yollara başvuracaktır;
1- Ağlamak; hemen ağlama operasyonu başlasın, her şeye ağlarsa annesi onunla da bebekle olduğu gibi ilgilenir.
2-Altını ıslatmak/altına kaçırmak; hemen altını ıslatmalı veya bu konuyla ilgili bir hamle yapmalı ki, anne kendisinin de altını veya kıyafetini değiştirerek ilgilensin.
3-Bebek biberonla besleniyor ve annenin kucağında oluyor bu iş, hemen bir biberon bulmalı veya bebeğin biberonuyla içilmeli süt veya su
4-Anne bebeği emziriyor aman Allah’ım derhal bir yolunu bulmalı annenin dikkatini çekmeli; daha önce yapmadığı farklı davranışlar işe yarayabilir yada olmadı bebeği çekiştirmeli veya çimdiklemeli.
5-Madem anne baba bebeği çok seviyor bende çok sevmiş gibi yapıp onu korumalıyım o zaman beni daha çok severler.
Tüm bunlar da işe yaramadı; parmak emme, tırnak yeme bazen kekemelik, öfke nöbetleri, inatçılık, yemek yememe gibi daha ciddi davranış problemleri baş gösterir ve böylece kıskançlık tohumları filizlenmeye başlar…
Peki bütün bunları önlemek için ne yapılabilir?
Öncelikle ailenize gelecek olan yeni üye hakkında çocuğunuzla konuşarak onu durumdan haberdar edin. Bebeğin gelişimi hakkında onunla sohbet edin (kardeşinin kalp atışları başladı, elleri oluştu, cinsiyeti belli oldu, tekme atıyor vs.)
Bebekle ilgili hazırlıklara çocuğunuzun da fikrini alarak veya odasını birlikte hazırlayarak sürece onu da dâhil edin
Doğum yaklaştığında; doğum anında ve doğum sonrasında yaşayabileceğiniz durumları uygun bir dille çocuğunuza anlatın.
Çocuğu bebek doğmadan önce yaşayabileceği olaylara karşı hazırladık, peki duygusal olarak nasıl hazırlayacağız? Çocuk ancak bebek doğduktan sonra neler hissettiğinin farkına varabilir hatta anne-baba dahi bu duyguyla bebek doğduktan sonra gerçek anlamda karşılaşırlar. Öyleyse ailecek duyguları konuşarak ve neler hissettiğinizi birbirinizle paylaşmayı deneyin.
Anneler bebek doğduktan sonra haliyle çok meşgul ve daha yorgun olduklarından, farkında olmadan büyük çocukla daha az oynayıp daha az ilgilenirler. Esas sorun da buradan başlamaktadır. Evet, zor süreçler, yorucu zamanlar; ama büyük çocuğa da kendisini eskisi kadar sevmediğiniz hissini doğrulatmayacak şekilde yeterli vakit ayırın.
Anne bebekle ilgilenirken baba da diğer çocukla vakit geçirebilir ancak anne de mutlaka diğer çocukla vakit geçirip oyunlar oynamalı veya farklı aktiviteler yapmalı.
Çocuğunuza kardeşi çok küçük olduğu için onun ihtiyaçlarını sizin karşıladığınızı anlatın.
Kendiside bebekken aynı şeyleri yaptığınızı hatırlatarak birlikte çocuğunuza ait bebeklik fotoğraflarına bakabilir, videolarını izleyebilirsiniz.
Eve gelen misafirler de dahil çocuğun göreceği şekilde bebeği aşırıya kaçmadan sevin. Böylece ona da nasıl sevmesi gerektiğini göstermiş olursunuz hem de kıskançlık duygusunu yatıştırırsınız.
Kıskançlık sadece yeni kardeş olduğunda değil, çocuklar arasında yaşları ne olursa olsun her zaman biraz olacaktır. Bunu en aza indirmek için anne baba olarak; kardeş kavgalarında taraf tutmayın, aklı haksızı belirlemeyin ama asla fiziksel şiddete de müsaade etmeyin.
Kardeşler arasında eşitlikten ziyade adaleti sağlamaya çalışın.
Her birine ayrı ayrı vakit ayırarak birebir ilgilenmeye özen gösterin.
Gördüğünüz gibi çok zor gibi düşünülen kardeş kıskançlığı aslında çok basit ama doğru bazı tavır ve tutumlarla önlenebilmekte. Hiç endişelenmeyin ve çocuklarınızla konuşmaktan asla vazgeçmeyin.
En önemlisi de hayatta her şeyden daha fazla zamanı çocuklarınıza ayırarak, çocuklarınızla oynamayı eğlenmeyi lütfen ihmal etmeyin.
Unutmayın siz neyi nasıl verirseniz; çocuğunuzdan da aynı şekilde alırsınız. Tutumlarınızla çocuğunuzun yüreğini ya dikenlerle dolu bir bahçeye ya da rengârenk bir gül bahçesine dönüştürürsünüz.
EMEKLERİNİZİN KARŞILIĞINDA GÜL BAHÇELERİ YEŞERTMENİZ DİLEĞİYLE…!

Tema Tasarım | Osgaka.com