Dünya üzerinde pek çok kabul görmüş ekonomik gösterge bulunmaktadır. Bunların başında ise en büyük 20 ekonominin belirlendiği G20 organizasyonu bulunuyor. Kökeni yetmişli yıllara kadar dayansa da en büyük 20 ekonominin belirlendiği tarih 25 Eylül 1999 olarak kayıtlara geçmiştir. G20 ülkelerini Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Avrupa Birliği Komisyonu oluşturuyor.G20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluştururken, dünya ticaretinin yüzde 80’ini gerçekleştiriyor. G20 ülkelerinin nüfusu ise dünya nüfusunun üçte ikisine denk geliyor.G20 toplantılarında, uluslararası finansal istikrarın arttırılmasına ilişkin görüşme ve çalışmalar yapılıyor.Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanlarından oluşan G20, şimdiye dek sadece yedi kez devlet başkanları düzeyinde bir araya gelmiş bulunuyor.
İlk aşamalarda makroekonomi yönetimi, uluslararası ticaret ve gelişmekte olan ülkelerle iş birliği, Doğu-Batı ekonomik ilişkileri, enerji ve terör gibi konular görüşülen komisyonda daha sonra istihdam, çevre, suç ve uyuşturucu, insan hakları, bölgesel güvenlik ve silahsızlanma, vb siyasal ve güvenlik içerikli alanlar da dahil olmuştur.
G20 ülkeleri belirlenirken IMF tarafından açıklanan GSYH, işsizlik ve enflasyon gibi verileri ve ülkelere göre dış ticaret istatistikleri gibi pek çok gösterge ele alınıyor. Tüm bu değişkenler ele alındığında ABD’nin birinci olduğunu ve Türkiye’nin, en büyük 20 ekonomi arasında 17. Sırada bulunduğunu görmekteyiz. Son yayımlanan İMF verilerine göre ise Türkiye’nin 2022 yılında en büyük 20 ekonomi arasında yer alamayacağı tahmin ediliyor. Bunun sebebi ise hepimizin bildiği gibi yüksek kurun ve enflasyonun başı çektiği çeşitli sebepler. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının attığı faiz adımlarının ne kadar etkili olduğunu hep birlikte göreceğiz fakat geçtiğimiz haftalarda açıklanan ABD enflasyon oranı ve ABD’nin kendi parasının değerini korumak için faiz yükselteceği beklentisi gelişmekte olan ülkelerin (başta biz olmak üzere) epey canını yakacağa benziyor. Umalım da rüzgâr karşımızdan esmesin daha doğrusu umalım da fırtınaya yakalanmayalım. 🙂

Kaynak: www.dogrulukpayi.com