Günümüz şartlarında çağın beklentileri oldukça fazladır. Açıklamak gerekirse bu beklentiler, geleceğimizi garanti altına alabilmek, aldığımız eğitim doğrultusunda mesleğimizi icra edebilmek adına üzerimizde baskı oluşturmaktadır. Özellikle çoğu gencin üzerindeki bu baskı, gelecek kaygısını beraberinde getirir. Gençlerde oluşan bu gelecek kaygısı, özellikle Türkiye’nin genç- yetişkin işsiz oranının fazla olması ve beraberinde oluşan belirsizlik, gelecek kaygısını artıran unsurlar arasındadır.
Genç işsizliğin ülkemizde bir sorun olması özellikle üniversite öğrencilerinin eğitim alırken bile kaygı yaşamasına sebep olmaktadır. Maalesef kaçınılmaz son onları beklemektedir. Bu durumun önüne geçilebilmesi için, gençlerin aldığı eğitime yönelik istihdamın sağlanması ve nitelikli iş gücü piyasasının düzenlenmesi gerekmektedir.
Peki bu umutsuzluk denizinde yüzerken biz gençler bu denizden kurtulmak için neler yapabiliriz?
Geleceğe karşı kaygı duymak, gelecekte başarısız olacağımıza yönelik endişemizin olması ve özgüvensiz hissetmemizle ilişkilidir. Kaygı durumunda daha çok negatif düşünme eğilimi içerisinde olup geleceğe umutsuz gözlerle bakarız. Bu durumda mükemmeliyetçi düşüncelerimizi bir kenara bırakıp, geçmiş yaşantımızdaki başarıların varlığına odaklanmalı ve zihnimizde geleceğe dair olumlu düşüncelere yer vermeliyiz.
Geleceğe dair kaygının sebeplerinden biri de belirsizliktir. Kendimize bir yol haritası çizmeli o haritayı uygulamaya dönük adımlar atmalıyız. Bu haritayı oluştururken daha çok gerçekleştirebileceğimiz amaçlar belirlemek özgüvenimizi olumlu yönde etkileyeceği için kaygıyı uygun düzeyde tutmak noktasında yararlı olacaktır. Aynı zamanda bireyin donanımını arttırmasının da geleceğe dair umutsuzluğunun azalmasına etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Herkese gelecek hayatında başarılar diliyorum 🙂