FLAŞ HABER:
Ana Sayfa Gündem 27 Eylül 2022 260 Görüntüleme

ZEYTİN ALIM FİYATLARINI KİMLER BELİRLİYOR?

Edindiğim bilgilere göre Mut’ta 12.500.000’i kayıtlı olmak üzere toplamda 15.000.000 zeytin ağacı bulunuyor. Mut, zeytin üretiminin Mersin’de yüzde 75, Türkiye’de ise yüzde 20’sini karşılıyor. Mersin’in tarım merkezi konumundaki Mut’ta, Eylül ayının ikinci haftasıyla birlikte 2022 yılı zeytin sezonu da açıldı.
Açıldı ancak, gerek üreticilerden aldığım bilgiler doğrultusunda, gerekse sosyal medya üzerinden tüccarlar tarafından yayımlanan zeytin alım fiyat listelerini incelediğimde belirlenen fiyatlarda; kim hangi ölçülere göre belirliyorsa artık, ciddi sıkıntılar gözlemliyorum.
Yayımlanan zeytin alım fiyat listelerine bakıyorum geçen yılın fiyatlarının bile altında. Oysa TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 80,21 ENAG’a göre ise yüzde 181,37 olarak gerçekleşti. En basit bir hesaplamayla bile bu enflasyon rakamları üreticinin masraflarının kat kat arttığını gösteriyor. Başta mazot ve gübre olmak üzere enerji fiyatlarına bakmak durumu anlamak için fazlasıyla yeterlidir, diye düşünüyorum.
Üreticisini ezdirmemek, emek kaybı yaşamasını önlemek için Mut’un taban ve tavan fiyatlarını belirleyecek birliğe ve oluşuma ihtiyacı var. Zaman kaybetmeden “Mut Zeytini ve Zeytinyağı Ortak Akıl Toplantıları” düzenlenebilir, hatta kısa ve orta vadede “Zeytin Ticaret Borsası” kurulabilir.
Bu konuyu yazmaya karar verdiğimde biraz araştırma yaptım, ilgililerle telefon görüşmelerim oldu. Örnek olması açısından Marmarabirlik’in geçen yıl (2021) belirleyip açıkladığı ürün alım fiyatları üzerine bir alıntı yapayım: “Marmarabirlik 2021-2022 iş yılı kampanyasında ürün alım fiyatlarını açıkladı. 8 Kooperatif Başkanı ve Yöneticilerimizle yaptığımız koordinasyon toplantısı ve Marmarabirlik Yönetim Kurulunun almış olduğu karar doğrultusunda; alım kampanyasında tavan fiyat 180 tane için 20.10 TL, 300 tane zeytin 9.50 TL, taban fiyat 380 tane için 7.40 TL, yağlık zeytinin kg fiyatı ise 7 TL olarak belirlenmiştir.”
Bu yıl “var yılı” olarak kabul ediliyor ve tahmini olarak Mut’ta 200 bin ton zeytin ve 20 – 30 bin ton arası Mut Zeytinyağı rekoltesi bekleniyor. (Bu arada Mut’a geri dönüş olarak yansımayan maddi girdi potansiyeline de dikkatinizi çekmek isterim!) İlgililer, zeytin hasatı için Ekim ayının ilk haftasını önerirken, ürün alım fiyatlarının düşük olmasını da erken hasata bağlıyor. Erken hasatın kalite ve rekolteye olumsuz etkisinden söz ediyor. Mut’ta zeytin sektöründeki tek sorun zeytin alım fiyatlarının belirlenmesi de değil, daha birçok sorun var. Bu sorunlar, siyasi kaygılardan uzak bir ortak akılla pekala çözülebilir.
Bir yandan ürün alım fiyatlarında sorun yaşanırken diğer yandan o zeytinleri toplayacak işçi ve işçibaşı yevmiyelerinin belirlenmesi sıkıntısı da var. Bu başıboşlukta bu işçi ve işçibaşı yevmiyelerini kim neye göre belirliyor? Peki bu sorun “yahu ülkede serbest piyasa ekonomisi var” deyip es mi geçilmeli? Serbest piyasa ekonomisinde alan memnun satan memnun ilkesi geçerli değil mi? Alıcı ile satıcının gönüllü anlaşmış olması gerekmez mi?
Kendimize soralım, Mut üreticisi, Mut emekçisi yukarda değindiğim konuların, belirlenen fiyatların ve alınan kararların neresinde var?
Benim derdim mi?
Benim derdim belli.
Ben üretimden, üreticiden ve emekten yanayım.
Ben Mut’un parasının Mut’ta kalması, Mut’un ekonomik, sosyal ve kültürel olarak gelişmesi, Mut halkının refahının yükselmesi taraftarıyım…
Daha ne olsun?

Tema Tasarım | Osgaka.com