Bir haftadır parktaki sabah yürüyüşlerimde bir kadınla karşılaşıyorum. Benden birkaç yaş büyük gibi. Ben yürüyorum o oturuyor. Neden oturduğunu bilmiyorum.
Nedense bugün, tam önünden geçerken beni durdurdu. Durunca daha bir dikkatli baktım yüzüne. Gözleri bomboştu ve korkunçtu! Sözleri de öyleydi:
“Gardaş bee, insanın canına tak ettiyse bu dünya, canına kıymaktan başka yolu kalmamışsa, bunun en kolay yolu nedir, bunu bana deyver ha!?”
Donakaldım bir anda ve şunu söyleyebildim ancak:
“Üç gün süre verir misin bana? Yanıtını üç gün içinde sana söyleyeceğim!”
Ağır bir şok yaşıyordum, yolda hiç tanımadığım birisiyle karşılaştım. Aynı soruyu bu kez ben ona sordum. “Delirdin mi arkadaş sen” diyerek, arkasına bile bakmadan çekip gitti.
Eve nasıl geldiğimi bilmiyorum. Aklımı mı oynattım, bunu da bilmiyorum.
İnsan olmanın sorumluluğu yaşamaktan ağırdı. Duramadım. Aklımda henüz hiçbir yanıt yok, öylesine çıkıp gittim parka doğru.
+++
Birisi alnı sakar bir oğlak, birisi bir yıllık bağırtkan bir bebek.
İkisinin de anası öldü.
Oğlağa katran dalıyla yeni bir ana bulundu. Arkasından da keçi oldu, günü geldi kurban oldu.
Bebeğeyse bulunamadı ne yeni bir ana, ne de devlet ana. Arkasından da dilenci oldu, dolandırıcı oldu, günü geldi yaşama kurban oldu.
+++
Cevizli şeker bandırmasını (halk arasında sadrazam da deniliyordu) çok seviyordu. Pekmezlisini de sevebilirdi belki; ama o hem çok pahalıydı, hem de şekerli olan kadar etkili değildi, iliklerine kadar yayılan özel bir keyif vermiyordu.
Ama iki sorunu vardı. Birincisi sağlıktı, aşırı kiloluydu, hatta çok ilerlememişse de şeker hastasıydı. İkincisi ev halkıydı, onların şekerden, şekerli yiyeceklerden uzak durması, “bandırma hastalığına” yakalanmamasıydı.
Hastalığı ağır basıyordu…
Dayanamadı bir gün. Bir kilo bandırma alıp, atlayıp arabasına, dağa gitti. Orada doya doya yiyecek, yürüye yürüye de yediğini eritecekti.
Dağda tanıdık bir çobanla karşılaştı. Bandırmaya ortak etti onu. Böylece de büyük bir sıkıntıdan, belki de ölümden kurtuldu Tosun Ali.
+++
Bu yıl çok zor geçti onun için. Coranadan annesi öldü bir, işten atıldı iki, iki kez soyuldu üç!..
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
BÜYÜK YAŞAMLARDAN KÜÇÜK KESİTLER / 19
Benzer Haberler
-
BELEDİYENİN BORCU 153 MİLYON
-
Mutlu emekliler: “İnsanca yaşamak istiyoruz.”
-
BAHAR DALLARI
-
OYUM KİME? / 2
-
OYUM KİME?
-
TEMA Vakfı’ndan İliç açıklaması
-
Üniversite sınavları Mut’ta da yapılacak
-
ADD’DEN UĞUR MUMCU ANMASI
-
Mut OSB 2024 Yatırım Programına alındı
-
Mut’ta zeytin hasadı sona erdi: Rekolte düştü, fiyat yüz güldürdü
-
Yurttaşlar Gazi İlkokulu Caddesi’ndeki park yasağının iptal edilmesini istiyor
-
DEVA Adayı Kovan: “Gazeteciler halkın temsilcileridir.”