Dışavurumculuk (Ekspresyonizm), Empresyonizm, Fovizm, Kübizm, Fütürizm ya da Sürrealizm gibi yalnız bir sanat akımına veya sanatçılar grubuna verilmiş bir ad değildir. Bu bir sanat akımı olmakla birlikte, özellikle Germen ülkelerinin sosyal krizler ve düşünsel gelişme çağlarında ortaya çıkmış bir yaşam anlayışıdır.
“Dışavurumculuk (Ekspresyonizm) duygu ve tutkuların tüm yönleriyle dile getirilmesi olarak tanımlamaktadır. Kişinin derinliklerinde yatan yaşanmış deneylere biçim veren bir sanatsal üslup olarak değerlendirilmektedir. Dışavurumcu üslupta resmin anlamı salt resimde görünen şey olmaktan çıkmış, resmin anlamı ile yansıtılan nesne bütünüyle birbirinden kopmuştur. Yapıt artık dış dünyanın gerçeğinin yerine, başka bir gerçeği, yani sanatçının gerçeğini dile getirmekte, bu yolla günlük, rastlantısal, ruh bilimsel ve ussal gerçeklerin sanatçı üzerinde yarattığı baskıların çözümlemesi sağlanmakta, kişisel yaratıcılık ve düşsel bir etki ile gerçekler yeniden ortaya konmaktadır. Dışavurumcular için gerçek, kişinin içindedir. Dışarıdan görülen gerçek özgün olamaz ve sanatçı tarafından yaratılamaz. Nesnenin anlamı onun görüntüsünün arkasındadır. Bu üslubu benimseyen sanatçı artık başkalarına güzel görünen şeyi vermek yerine kendisi için önemli olanı yansıtma isteğindedir. Dışavurumculuğun kaynağı duygularda yoğunlaşma, deforme edilmiş biçimler, şiddetli hisleri açığa çıkaran bir hüzündür. Bu bağlamda bireysel üsluplar içinde çarpıtmalar, biçimlerde deformasyonlar, coşku, heyecan, aşırı duygulanma ve yoğun dışavurumla plastik bir anlatım dili yaratmaktadır. Dışavurumcu üslubun örnekleri arasındaki farklılığın en önemli nedenlerinden birisi sanatçının içinde yer aldığı ulusal toplum düzeni, tarihsel çevre ve tarih bilincidir. Dışavurumcu üslupta nesnelerin yer aldığı mekân ve bunların çevresindeki boşluk, düşünülmeden kullanılan çarpıcı kontrast renkler, deformasyona uğramış figürdür. Nesnelerle gerçek derinlemesine ve içten şekillendirilmekte ve bunlara saf duyguların katılımı ile sanatsal senteze ulaşılmaktadır.”
Bu çağın insanı, yalnız içine kapanmış, kendine yabancılaşmış, her türlü ilişkiden kopmuş, umutsuz bir var oluş korkusuna kapılmıştır. Dışavurumcu sanatçı sosyo-politik değişimlerin özüne, kültürüne yabancılaşan insanın yalnızlığına işaret ettiklerini ve de kendilerinin dahil bu durumdan rahatsız olduklarını söyleyebiliriz. Freud’un Dışavurumculuk ve modern sanat hakkındaki ifadesinde de belirmiş olduğu gibi; Dışavurumculuk “Uygarlıkla gelen rahatsızlık duygusunun ürünüydü.” Van Gogh’un canlı renkleri, Ensor’un hayaletleri andıran maske gibi yüzleri hepsinden de çok Munch’un ‘Çığlık’ adlı resmi, bu insanı haber veren ipuçlarıdır.
Huzurlu ve mükemmel dünya imgesi, dışavurumcular için al üst olmuştur. ‘Sanat artık bizim için ‘güzelleşmek’ ve ‘çirkinliği gizlemek ya da dönüştürmek’ değildir; sanat hayat getirmelidir, hayatın içinden hayatı üretmelidir, insana en yakışan iş ve eylem olarak hayatın işlevini yerine getirmelidir.’ Yaşam izlenimcilerin resmettiği kadar tozpembe bir dünyadan ibaret değildir ve ekspresyonist sanatçıların resmettiği asıl şey hayatın ta kendisi ve içindekilerin tümüdür.
Doğa karşısında tepkisiz kalan dışavurumcu sanatçı, ne anlatmak isterse istesin en önemlisi serine giden yolu kendi bilinçaltından, hayal gücünden ve düşsel yorumundan geçirmeyi tercih etmiştir. Her şey sanatçının iradesine göre tasarlanıp canlandırılmaktadır. Dışavurumcu resim sanatında, figürlerde görülen deformasyonlar, içsel bir yabancılaşmanın yansımasıdır aslında. Çünkü, sanatçı kötümser olmayı yaşar ve çağdaş uygarlığın insanı birer nesne haline getirmesi, sanatçının yerleşik değerlere ve kuramlara karşı savaş açmasına ve tepkisini ‘reddi mirasa’ dönüşmesine neden olur. “Doğaya egemen olmak için yaratılan güçler – automation, atom enerjisi ve kibernetik ile sonsuz derecede arttırıldığında –insanı yalnız değersizleştiren, ona düşman güçler halini almaz, aynı zamanda saldırgan kapitalist politika sonucu, günümüzde insan neslinin fizik varlığını tehdit eden güçler halini alır.”
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ANKARA
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
AĞRI
AKSARAY
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARDAHAN
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BARTIN
BATMAN
BAYBURT
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
IĞDIR
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KAHRAMANMARAŞ
KARABÜK
KARAMAN
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRIKKALE
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KİLİS
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
MARDİN
MERSİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
OSMANİYE
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞANLIURFA
ŞIRNAK
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
UŞAK
VAN
YALOVA
YOZGAT
ZONGULDAK
İNSAN – İÇSEL DÜNYA VE DIŞAVURUMCULUK AKIMI
Benzer Haberler
-
Mut’ta Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı
-
GÜLSÜM KEVSER MUT’LA ERİK VE KAYISI SEZONUNA İLİŞKİN SÖYLEŞİ
-
BELEDİYENİN BORCU 153 MİLYON
-
Mutlu emekliler: “İnsanca yaşamak istiyoruz.”
-
BAHAR DALLARI
-
OYUM KİME? / 2
-
OYUM KİME?
-
TEMA Vakfı’ndan İliç açıklaması
-
Üniversite sınavları Mut’ta da yapılacak
-
ADD’DEN UĞUR MUMCU ANMASI
-
Mut OSB 2024 Yatırım Programına alındı
-
Mut’ta zeytin hasadı sona erdi: Rekolte düştü, fiyat yüz güldürdü